Mallarını Allah’a Satanlar | İsmet Macit

Yazar İsmet Macit

 

“Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, bir tanenin durumu gibidir ki, yedi başak bitirmiş ve her başakta yüz tane var. Allah, dilediğine daha da katlar. Allah’ın rahmeti geniştir. O, her şeyi bilir.” Bakara Suresi, 261

İnsanların acısını yürekten hissedenler ve yaralı vicdanların iniltisinin evlerinin duvarlarında yankılandığını işitenler insanlığı yaşatırlar. Mallarında ihtiyaç sahiplerinin hakkı olduğunu düşü- nen verme kahramanları nerede bir muhtaç görseler yetişirler Hızır adımlarıyla oraya.
Hz. Ebû Bekir’in (ra) halifelik yıllarında Medine’yi bir kıtlık vurmuş ve insanlar yokluk içinde inliyorlardı. Hz. Ebû Bekir (ra) halife sıfatından önce insandı ve muhtaç insanların ağıtları kalbine bir ok gibi saplanıyordu.
Bu kıtlığın insanları perişan ettiği günlerdi. Hz. Osman’ın (ra) aylar önce gönderdiği kervan Şam’da alışverişini yapmış ve devele- re satılmak üzere buğday yükleyerek Medine’ye girmişti. Yüz deve yükü buğdayı satın alıp ihtiyaç sahiplerine dağıtarak kıtlığın etkisini azaltmak üzere Medine’de Hz. Ebû Bekir’in oluşturduğu bir heyet Hz. Osman’ın (ra) kapısını çaldı. Hz. Osman (ra) heyete hangi fiyatı vereceklerini sordu. Onlar fiyatı ne kadar yükselttilerse de Hz. Osman : “Sizden daha yüksek fiyat veren var, malımı O’na satacağım” dedi.

Sahabe efendilerimiz buna üzüldüler, doğruca Halife Hz. Ebû Bekir’in (ra) yanına gidip durumu arz ettiler: “Yâ Emire’l-Mü’mi- nin, Hz. Osman’a yüksek fiyat vermemize rağmen bize malını satmadı. Hep sizden daha yüksek fiyat veren var, ben ona vereceğim dedi. Muhacir ve Ensar’a bunu yapmak reva mı? Daha fazla para istemesi ona yakışır mı?” dediler.
Hz. Ebû Bekir (ra): “Siz Osman hakkında kötü düşünmeyiniz, aranızda bir münakaşa da çıkmamıştır. Osman, Resûlullah’ın (sav) Me’vâ Cennetinde refikidir. Resul-i Ekrem’in damadı olmak şerefini kazanmıştır. Herhalde siz onun sözünü yanlış anladınız, beraber gidelim” buyurdu.
Beraber kalkıp Hz. Osman’ın (ra) yanına vardılar. “Ey Osman! Ashâb-ı Kiram senin bir sözüne üzülmüştür. Kimdir sana yüksek fiyat veren?” Hz. Osman (ra), “Evet, ey Allah resulünün halifesi! Onlardan iyi olan bire yedi yüz veriyor. Bunlar bire yedi veriyorlar. Biz buğdayı bire yedi yüz verip alana verdik. Allah’ın şu ayetlerini okumadınız mı: “Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, bir tanenin durumu gibidir ki, yedi başak bitirmiş ve her başakta yüz tane var. Allah, dilediğine daha da katlar. Allah’ın rahmeti geniştir. O, her şeyi bilir. Allah yolunda mallarını infak eden, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayı, gönül incitmeyi uygun görmeyen kimselerin Rableri yanında mükâfatları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” (Bakara Suresi, 261-262)
Bundan sonra Hz. Osman (ra) yüz deve yükü buğdayı Medine-i Münevvere’de bulunan fakirlere dağıttı.

Ve günümüz…

Tanzanya’dan bir grup arkadaş memleketlerinde topladıkları yardımları muavenet niyetiyle muhacirlere ulaştırmak üzere Yunanistan’a geliyorlar. Neredeyse tamamı yerli arkadaşlardan oluşan ekibin ziyaretinden, Yunanistan’daki muhacirler çok memnun kalıyorlar. Ve hıçkırıklı ağıtlar arasında şunları ifade ediyorlar: “Daha dün denilecek yakın bir gelecekte biz Afrika’ya yardım ediyorduk. Şimdi Tanzanyalardan buralara bizleri ziyarete gelmeniz bizleri o kadar memnun etti ki çektiğimiz tüm acıları unuttuk.”
Paylaşmayı karakterinin bir parçası hâline getirmiş insanlar insanlığa can olacaklar. Yüreğine ötekinin acısını koyanlar kardeşliğe fer olacaklar.

Kaynak: Hizmetten | İsmet Macit

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy