“Çünkü sessizlik temel insan haklarının en büyük düşmanıdır” sloganıyla Brüksel’de harekete geçen ve 15 Temmuz sonrasında Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini yargılayan bağımsız mahkeme Turkey Tribunal, Türkiye’yi Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) götürmek için son hazırlıkları tamamladı.
Turkey Tribunal’in organizatörü Prof. Dr. Johan Vande Lanotte daha önce Tribunal’in “insanlığa karşı suç” unsurlarının oluştuğuna dair verdiği kararla, Lahey’e (Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne), Avrupa Konseyi’ne, Avrupa Birliği’ne ve Birleşmiş Milletler’e başvurularda bulunacaklarını söylemişti. Belçika eski bakanı Prof. Dr. Johan Vande Lanotte, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvuru yapacakları ilk dilekçenin taslağının hazır olduğunu açıkladı.
Turkey Tribunal’in organizatörü Prof. Dr. Johan Vande Lanotte, ”Türkiye’nin ve ortak hareket ederek insanlığa karşı suç işleyen ülkelerin yetkililerine karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi dilekçemiz hazır’ diyerek duyurdu. Prof Johan Vande Lanotte, Turkey Tribunal’in YouTube kanalından konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: ”Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısına iletmek üzere, Türkiye ve ortak haraket eden diğer bazı ülkelerin işlediği insanlığa karşı suçlara yönelik dilekçemizin taslak halini tamamladık. Yaklaşık 2800 sayfa dilekçenin hazırlanması büyük bir işti. 8 kitap halindeki dilekçenin ilki işkence konusunda. Bu kitapta Türk yetkililer tarafından kötü muameleye maruz bırakılmış toplamda 800’e yakın işkence mağduru ve tanığı içine alan 544 işkence vakasını raporladık.”
Dilekçe 2900 sayfaya tekabül ediyor. Zorla kaybetmeler, işkence vakaları ve keyfi tutuklamalar üzerinden Türkiye’de toplumun belli kesimlerine yönelik sistematik ve yaygın bir saldırı ile insanlığa karşı suç işlendiğini kanıtlıyor. Dilekçe, bu aşamada sadece UCM savcısına iletilecektir, kamuoyu ile paylaşıma açık olmayacak. Roma Statüsü’nün 12/2-a maddesine göre, Mahkeme’nin yargı yetkisini kullanabilmesi için işlenen suçun Statü’ye taraf olan devletlerden birinin ülke sınırlarında işlenmesi gerekmektedir. Yapılan bu başvurunun temeli de Statü’ye taraf 8 farklı ülkede Türkiye ve o ülke yetkilileri tarafından işlenen insanlığa karşı suçlara dayanmaktadır.
Bağımsız bir mahkeme olan Turkey Tribunal, 24 Eylül 2021’de Cenevre’de görülen davanın sonucunda Erdoğan rejiminin insanlığa karşı suç işlediği hükmüne varmıştı. Mahkemenin hakimleri arasında eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıçları, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu sekreteri, Güney Afrika Anayasa Mahkemesi Yargıcı, Avrupa Konseyi İdare Mahkemesi Başkan Yardımcısı da bulunuyordu. Mahkeme’de işkence, zorla kaybetmeler, cezasızlık, basın ve ifade özgürlüğü, adalete erişim hakkı ve Türkiye’de insanlığa karşı işlenen suçlar’dan oluşan 6 farklı başlıkta alanlarında uzman kişiler tarafından raporlar hazırlanmış ve yargılama yapılmıştı.