Helal Rızık Konusunda Hassas Mıyız? | RECEP ATICI

Yazar Recep Atıcı

Bu soruyu önce kendi nefsime sordum. Ancak aldığım cevap çok tatmin edici olmadı. Zira, Ruhsati’nin; “Bir vakte erdi ki bizim günümüz, Yiğit belli değil mert belli değil” dediği gibi maalesef günümüzde neyin ne olduğunu hakkıyla bilmek mümkün değil. Durum bu olunca insan, ister istemez helâl rızık mevzuunda tereddüt yaşıyor. İşin bize bakan yönüne gelince bu işte belki bizim de yeterince hassas olmayışımızın payı var.

Bundan yıllar evvel Ali Ünal Hocamızın, Hocaefendi için yazdığı “Bir Portre Denemesi” isimli kitabının ön sözünde Prof. Dr. Suat Yıldırım Hocamın şöyle bir hatırasını okumuştum. Kendisi, 1974 yılında bilgi ve görgüsünü arttırmak üzere Paris’e gider. Orada İslâmî usullere göre kesilen et bulamayınca hassasiyetinin gereği olarak dört ay kadar bir lokma et yemez. Bu durumu Hocaefendi’ye yazdığı bir mektupta ifade etmiş olmalı ki Hocaefendi ona Almanya’dan tanıdığı birileri vasıtasıyla bir koli sucuk göndertir. Şimdi kendimi Suat Hocam ile kıyasladığımda yeterince hassas olmadığım kanaatini taşıyorum.

Malum olduğu üzere bu süreçte bir çoğumuz dünyanın farklı coğrafyalarına dağıldık. Gittiğimiz ülkelerde helâl kesim et bulmakta oldukça zorlanıyoruz. Hatta Almanya gibi ülkelerde bırakın helâl kesimi hayvanlar önce şoklandıktan sonra kesilmekte. Veterinerler, bu şekilde kesilen hayvanların kanının yeterince akmadığını ifade ediyorlar. Oysa dinin bizden istediği, kesim esnasında mutlaka Allah’ın adının anılması ve kesilen hayvanın kanının akıtılmasıdır.[1]

Şimdi Kur’an ve Sünneti çok iyi bilen İslâm âlimleri, Müslümanlığı tarif ederlerken onun öncelikle helâl ve haramı iyi bilmekten ve ona göre yaşamaktan ibaret olduğunu söylemişlerdir. Bu yüzden Müslümanım diyen herkesin helâl ve haramlar mevzuunda kılı kırk yararcasına bir hayat yaşaması gerekmektedir.

Ayrıca helâl ve haramlara riayet etme, Allah’ın emirlerine riayet etmenin bir ifadesidir. Bu yolda gösterilecek her türlü gayret ise ayrı bir ibadet hükmüne geçecektir. Mesela bir insanın kullandığı bir ilacın prospektifini bakması, marketten aldığı bir gıdanın içeriğini dikkat etmesi, kasaptan aldığı etin İslâmî usullere göre kesilip kesilmediğine sorması ve kazancının tamamının helâl olmasına ehemmiyet vermesi mânen onun terakkisine sebep olacağı gibi; bu konuda iradesinin hakkını vermemesi, dikkatsiz ve laubali davranması da onun manevî hayatını dumura uğratacaktır.

Bu konuyla alakalı olarak Kur’an bize helâl ve temiz[2] rızıklardan yemeyi emretmektedir. Bu açıdan meseleye bakıldığında insanın helâli araştırma istikametinde ortaya koyacağı bir ceht ve gayret doğrudan doğruya Rabbiyle olan irtibatıyla alakalıdır. Bu konuyla alakalı olması yönüyle Ashab-ı Kehf’ten bir örnek vermek istiyorum. Kur’an’la azıcık muarefesi olanlar bilirler. Ashab-ı Kehf, zalim bir iktidarın baskısı altında, hakkı tutup kaldırmak için başkaldırdıkları zaman onlara hayat hakkı tanınmaz. Onlarda bu yüzden bulundukları yeri terk ederek bir mağaraya sığınırlar. Cenab-ı Hak, üç yüz dokuz yıl onları bir mucize eseri orada uyutur. Uyandıklarında iyice acıkmış olduklarını fark ederler ve içlerinden birini çarşıya gönderirken şöyle derler: “Oradan bize bir miktar erzak alıp getirsin. Ancak aldığı şeyin temiz ve helâl olup olmadığına da iyice baksın.” (Kehf, 17/19) Ayrıca gidecek olan kişiye şu tembihatı yaparlar: “Sakın ha! Bizim burada olduğumuzu hissettirecek bir davranışta bulunmasın. Ayrıca çok gizli ve dikkat çekmeyecek şekilde hareket etsin. Eğer yerimizi fark edip bizi ele geçirirlerse, ya taşlayarak öldürürler ya da kendi yol ve inançlarına döndürürler.” (Kehf, 17/19-20)

Şimdi içinde bulundukları durum bu kadar kritik ve bu kadar hassas olmasına rağmen onlar, helâl rızık aramaktan geri durmuyorlar. Cenab-ı Hak Ashab-ı Kehf’in bu durumunu bize bir menkıbe olarak değil bilakis olması gerekenin bu olduğu için bu küçük ayrıntıyı onların diliyle bize anlatıyor. Dolayısıyla bizlere; “Şartlar ne kadar ağır olursa olsun, her hâlükârda helâlından ve temizinden yemeye, içmeye dikkat edin.” demeye getirmektedir.

Bu açıdan daha baştan helâl ve haram ayrımı noktasında çok hassas olunması gerekmektedir. Aslında bazı şeylerin yenilmesi, içilmesi veya kullanılması ayet ya da hadislerle açıkça belirtilmiştir. Bizim muzdarip olduğumuz alan, şüpheli şeylerdir. Dinin bu konudaki hassasiyeti ise şu hadiste şöyle ifade edilmiştir: “Şurası muhakkak ki, helaller ve haramlar apaçık bellidir. Bu ikisi arasında ise insanların çoğunun hükmünü bilmediği şüpheli şeyler vardır. Artık kim bu şüpheli alandan kaçınırsa, dinini de ırzını da temiz tutmuş olur. Kim de şüpheli alana girerse harama girmiş olur.” (Buharî, İman 39) Bu itibarla, insan yiyip içtiği şeylerin dinî bakımdan yasaklanmış veya şüpheli şeyler olmamasına ve onlarda başkalarının hakkının bulunmamasına dikkat etmelidir.

Evet, ayet-i kerimelere, hadis-i şeriflere ve bu konuda hassas olan insanların ikazlarına kulak verdiğimizde açıkça görüyoruz ki, salih birer kul olabilmemiz için mutlaka haramlardan kaçınmalı ve helâllerle iktifa etmeliyiz. Zira, şu kısacık ömür öyle ya da böyle geçiyor. İnanan bir insan, yediğinin, içtiğinin ve kazancının helâl mi yoksa haram mı olduğuna çok dikkat etmeli ve ne yapıp edip helâl rızkını temine çalışmalıdır. Gerekirse, bu uğurda taş kırmalı, liferung yapmalı ya da bulaşık yıkamalı ama mutlaka Cenâb-ı Hakk’ın meşru saydığı bir yolla rızkını sağlamalıdır.

[1]  Geniş bilgi için İslam Ansiklopedisi “Hayvan” maddesine bakılabilir.

[2] Helâl ve temiz rızık meselesiyle alakalı “Bakara; 168, Maide; 88, Enfâl; 69, Nahl; 144.” ayetlere bakılabilir.

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy