Barla Hayatı ve Risale-i Nurlar’ın yazılması
* Bediüzzaman, dönemin diğer hiçbir âlimine benzemediği gibi ortaya koyduğu eserler ve çözümlerle de tamamen farklıydı. Zehirlemeler, sürgünler, hapisler Üstad’ı hizmetlerinden asla vazgeçirmezdi. Bunu bildikleri için Bediüzzaman’ı kimsenin ulaşamayacağı uzak, uçsuz bucaksız bir yere sürerek unutturmak istediler.
* Bu amaçla, Üstad Bediüzzaman Said Nursî’yi 1 Mart 1927 yılında Ramazan’dan üç gün önce Isparta’nın bir beldesi olan Barla’ya sürgün ettiler. Burada, Bediüzzaman’ın dünyayla ilişkisi kesildi. Fakat her şeyin Rabbi olan Allah’la irtibatı asla kesilmedi.
* Üstad’ın Barla’da sekiz buçuk yıl mecburi ikamete tabi tutulduğu iki odadan ibaret ev zamanla bir nur dershanesi haline gelecekti. Bu nur dershanesinin altında, daima akan bir çeşme ve önünde de eve bitişik, çok kalın ve üç sütun hâlinde semaya yükselen muhteşem bir çınar ağacı vardı.
* Sekiz sene hiç gücendirmeden sebat ve sadakatle Bediüzzaman’ın hizmetinde bulunan Sıddık Süleyman… Onun Cennet Bahçesi…
* Risale-i Nurlar’ın Zuhuru… Risale-i Nur Nedir?
* Risaletü’n-Nur, Kur’ân’ın bir manevî mu’cizesi olarak imanın esasatını kurtarıyor ve mevcud imandan istifade cihetine değil, belki çok deliller ve parlak burhanlar ile imanın ispatına ve tahkikine ve muhafazasına ve şüphelerden kurtarmasına hizmet ettiğinden; herkese bu zamanda ekmek gibi, ilâç gibi lazım…
* Risale-i Nur Nasıl Yazıldı?
* Şamlı Hafız Tevfik’in, Risale-i Nur’un telifi hakkında güzel bir hatırası…
* Abdurrahman’ın vefatı üzerine Üstad’ın yaşadığı hüzün…
* “İstikamet Şehidi” Binbaşı Asım Bey’in mahkemede ifade verirken vefat etmesi…
* Binbaşı Âsım Beyin cenazesini, kimseyi yanaştırmadıklarından eşi Nigâr Hanım’ın yıkaması…