Elveda | Bir ablamıza daha veda ederken

Yazar Hizmetten

Elveda…

Bu asrın çilekeşlerini şair, “Güzel insanlar, güzel atlara binip gittiler” diyerek tarif etmişti. Zulüm sarmalında güzel insanlardan birini daha geçtiğimiz aylarda kaybettik. Daha gençlik çağında hizmetlere gönül vermiş, izdivacıyla; evini, işini, ailesini, kısacası her şeyini hizmet endeksli programlamıştı. Dile kolay, 40 yıl gece gündüz demeden hizmet diye koşturmuş ablamız, Hz Hadice annemiz (r.anha) gibi baharı göremeden aramızdan ayrıldı. Onun derdi, baharda yaşamak değildi, insanlığa baharı yaşatmaktı. “Bahar olsun da, ben olmasam da olur” dercesine bahardan evvel elvede diyenler kervanına O’da katıldı.
Beldesinde birçok hizmetin başlamasında ön ayak olan ablamız, aile olarak zulüm sarmalına ilk girenlerdendi. İnsanlığın kurtuluşu adına önce evladını hicrete yolcu etmiş, ardından hizmetlerine devam etmişti. Ablamız, bir taraftan evlat ve torun hasreti çekerken, ardından eşinin gaybubet süreci ile daha da zor duruma girmişti. Yıllardır, şeker, tansiyon gibi kronik rahatsızlıkları ile uğraşan ablamız, şimdi bir taraftan eşine sahip çıkacak, bir taraftan da diğer mağdur aileleri unutmayacaktı. Eşinin, iki yılı aşkın süren gaybubet, 9 ay süren cezaevi sürecinde hiç usanmadan, yorulmadan sahip çıkmıştı. Ablamızın yaşadığı sıkıntı ve stresler hasta vücudu daha da yıpratmış ama, daha yapacak çok hizmetleri var, sahip çıkılacak çok mağdur aileler vardı.
Eşinin tahliye olacağı mahkemede fenalaşan ablamız, durumunu eşine hissettirmemeye çalışsa da vücudu buna müsaade etmiyordu. Kolunda başlayan felç emareleri zamanla ilerlemiş, tedavisini ayakta yapmasına müsaade etmiyordu. Şeker, tansiyon gibi rahatsızlıklarına şimdi birde kısmi felç belirtileri eklenmişti. Önce kol hareketleri yavaşlamış, ardından da yürüyüşü zorlaşmış, ayağa kalkamaz olunca da tedavisine hastanede devam etmek zorunda kalmıştı. Doktorlar, ablamızın mevcut hastalığına uzun süre teşhis koyamazken, birde kanser tedavisine başlamak zorunda kalmışlardı. Kanser tedavisi ile hastalık daha da ilerlemiş, doktorlar vücudu etkisi altına alan asıl rahatsızlığın dünyada çok ender görülen PML rahatsızlığı olduğu teşhisini koymuşlardı. Hastanede geçen sekiz ay; ablamız ve eşi adına; umut, dua ve tevekkül sarmalında geçmişti. Her türlü tedaviye rağmen ablamızın hasta vücudu her geçen gün eriyor, umutlarda bir bir tükeniyordu.
Şafak vaktinde acı bir telefonla son bulan hizmet dolu günler geride kalırken, ablamızın cenazesi; evlat, torun ve dostlardan yoksun bir şekilde defnedilecekti. Ablamıza ve sevenlerine yapılan zulüm mezarlık girişinde de devam ediyordu. Cenazeye katılanlar mezarlık girişindeki yolda GBT kontrolünden geçiriliyor, insanlara göz dağı verilmeye çalışılıyordu. Ablamız ardından hizmetleri ile anılırken, kırk yıllık eşi abimizde vefası ile anılacaktı.
Kırk yıllık birlikteliğinde; sadakati, sevgi ve saygısı ile her an vefasını gösteren değerli abimiz, ablamıza hastalığı müddetince de vefasını göstermişti. Vefat sonrası abimiz ablamızın; sadakatini, vefasını, duasını, hastalığını, tevekkülünü duygularını onun ağzından “Elveda” şiirinde mısralara şöyle dökmüştü. Ablamızın Mekânı cennet olsun inşeallah.

Elveda

Her hafta İzban’la geldin ulaştın,
Tahliye deyince hâkime şaştın,
Bir sevgi yumağı olarak uçtun,
Dolmuşlar, duraklar, İzban elveda.

Özgürlük güzel, bahardı gelen,
Sinsi bir virüstü beynini delen,
Hastane, ilaç, çare yok bilen,
Bastonum, sandalyem, terlik elveda.

Dünyada az olan cinsten PEMELE *,
Göz görmez, el tutmaz gelesi ele,
Doktorlar: Daha genç bekle bir hele,
Yatağım, yorganım, örtüm elveda.

Hemen başladı, ziyaret akını,
Akraba, komşu, dost, yakını,
Her geçen gün zorlaşıyor bakımı,
Yakın komşum, uzak komşum elveda.

İyilik bulaşır, demiş başlamış,
Üç mevsim evinde, yalnız kışlamış,
Rabden gelen, hediyeden hoşlanmış,
Babam, annem, kardeşlerim elveda.

Dil kalbe vurunca, vardı bir ahdin,
İnne meiye Rabbi, seyehdin **,
Her geçen gün, tükeniyordu vaktin,
Selamım, Kuranım, duam elveda.

Dağ yüksek olsa da, yol yine aşar,
Pusula olmazsa insan bu, şaşar,
Sanma ki dünyada, yüz yıllar yaşar,
Hayrım, hasenatım, kaldı elveda.

Tutmaz dizler, görmez gözler bakınca,
Yemekte, içmekte, var mı sakınca,
Bardağımı masaya koy, yakınca,
Parmaklarım, bileklerim elveda.

Ayakta durmak, ne büyük nimet,
Bastonla yürümek, ayrı bir nimet,
Sandalyede gitmek, başka bir nimet,
Hiç birini kullanamam, elveda.

Ameliyat bitti, sonuç lenfosit,
Sadece o olsa, tedavi basit,
Beyinde geziyor, sinsi bir bulut,
Elim, kolum, ayaklarım elveda.

Su içmek zorlaştı, yemek zorlaştı,
Haber, yakın, uzak, uçtu ulaştı,
Yüzümü görenler, hayretle şaştı,
Ziyarete gelen dostlar elveda.

Mineral, vitamin Peg***le beslenme,
Çilek aromalı çorba, süslenme,
Sırt bakımı için, sola yaslanma,
Damar yolu, perineme elveda.

Ayakta, parmakta kolda damarlar,
Delinmiş, kızarmış, boş yer ararlar,
Günler, aylar, mevsimleri sorarlar,
Hiç birini bilemem ki, elveda.

Dünya tarlasına attınsa tohum,
Kov kalbinden çıksın, anlamsız vehim,
Kırık kalbi tamir etmez ki lehim,
Aylar süren uykularım elveda.

İki mevsim geçti, aylar geçiyor,
Beyin vücuttan organ seçiyor,
Yeşil ekin gibi vurup biçiyor,
Yemeğim, suyum, dilim elveda.

Aferez odası, kan değişimi,
Hemşire yardımı, al gülüşümü,
Bu mikrobu benden at girişimi,
Çarşafım, tespihim, sedyem elveda.

Akşam güneşinde, yemyeşil dağlar,
Ayrılık olsa da, kopmaz ki bağlar,
Kalbim derinlerde, durmadan ağlar,
Oğlum, kızım, torunlarım elveda.

Dünya güzel diye sakın aldanma,
Ahret tarlasından, başkadır sanma,
Geçen günlerine, üzülüp yanma,
Malım, mülküm, güzelliğim elveda.

Palyatif bakımda bir seher vakti,
Geceyi bölecek, teheccüt vakti,
Ruh ufkuna yürümenin tam vakti,
Gören gözüm, tutan elim elveda.

Bu kadar nimeti inkâr edemem,
Gassalın önüne kendim gidemem,
Musallaya kondum geri dönemem,
Cenazeme gelen dostlar elveda.

Ashabı Yeminden**** eyle bizleri,
Kabrimi genişlet, cennet izleri,
Kalmasın küçücük günah izleri,
Huzura çıkınca güldür yüzleri,
Mezar taşım, topraklarım elveda.

* PEMELE: Ak Beyin hastalığı (PML) Perogresif Multifokal Lokensefalo
** (Ben Rabbim’le beraberim, O bana çare gönderir) Hz. Musa (A.S.) duası
*** Peg: Göğüs altına mideye takılan dışarıdan beslenme yapılan düzenek.
**** Amel defterini sağ tarafından alanlar

[email protected]

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy