‘Risale ve Hizmet Araştırmaları Merkezi’nin düzenlediği Çevre Divanı, iklim krizi, küresel ısınma, doğal ekosistemin bozulması ve çevre kirliliği gibi konularda Hizmet gönüllülerinin sorumluluklarını ve yapabileceklerini tartıştı.
Amerika merkezli Respect Graduate School bünyesinde düzenlenen Çevre Divanı “İklim Krizi ve Çevre Sorunları Karşısında Genelde Bütün İslami Camiaların, Özelde de Hizmet Mensuplarının Sorumlulukları” başlığında ele alındı.
Çevrenin korunmasının temel kaynaklarımızdaki karşılığı nedir? Bir Hizmet Hareketi temel değeri olarak çevreyi korumak, ne tür aksiyonları ortaya çıkarmalıdır? Hizmet’in eğitim, rehberlik, dayanışma, diyalog, insani yardım ve yayıncılık gibi Temel Değerler açıklamasında “Bu değerler nasıl hayata geçiriliyor?” başlığı altında sıralanan altı aksiyon alanında bu değerlerin yansıması nasıl olmalıdır? gibi sorulara birlikte cevap arandı.
Çevre Divan’ının ana sunumunu ilim adamı Prof. Dr. Mehmet Özalp yaptı. Özalp’in makalesine fikir insanları Prof. Dr. Ferah Armutçu ve Dr. İsmail Mesut Sezgin mukabelede bulundu. Organize Heyeti adına Dr. Züleyha Mary Fikret açılış konuşmasını yaptı. Çevre Divan’ının koordinatörlüğünü Emine Eser, moderatörlüğünü ise Ercüment Said gerçekleştirdi.
“Çevre Problemlerinin Boyutu” ve konuyla ilgili soruların yöneltilip cevapların özetlendiği anket Ayşenur Şen ve Meryem Köken tarafından sunuldu. Ahmet Deniz tarafından hazırlanan ödüllü kahoot yarışmasıyla renklendirilen programın sonuç bildirgesini raportörler Beyza Nur Uğur, Meryem Köken ve Abdurrahman Can hazırladı.
Fıkhi açıdan çevreyi korumanın önemine vurgu yapılan toplantıda, “Risale-i Nur ve Gülen’in eserlerinde varlık, insan, kâinat, Allah ilişkileri, yeryüzüne temsilci ve vekil olarak gönderilen insanoğlu bu misyonun ne kadar farkında, bundan sonrası için Hizmet mensupları olarak neler yapabiliriz?” soruları üzerinde tartışıldı.
Divan sonunda oylanan ve oybirliğiyle kabul edilen 29 maddelik Çevre Divanı Ek Bildirgesi şöyle:
Sonuç Bildirgesi
“Bu doküman 2 Temmuz 2023 günü 15:00 – 19:00 (EST) saatleri arasında çevrimiçi zoom toplantısı olarak 96 katılımcı ile gerçekleştirilen Çevre Divanı’nın sonuç bildirgesidir. Bu bildirge ‘Çevre Sorunları’ konusunda bir son söz teşkil etme amacında olmayıp konuyu gündeme getirme, konu üzerinde aksiyona, müzakerelere, yayınlara ve araştırmaya teşvik etme gayesi taşımaktadır.”
Kavramlar
⦁ Çevre: İnsanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır.
⦁ Halifelik: Allah’ı temsil etme makamıdır ama erkin kendisine sahip değildir. Halifelik makamındaki kişi yeryüzünde sorumludur ve sınırlı müdahale hakkı vardır ve kendi adına değil, Allah adına hareket eder.
⦁ Hizmet Hareketi: Barış içinde birlikte yaşama ve insanlığa hizmet etme ortak idealine matuf olarak; toplumsal sorumluluk ve hayırseverlik çerçevesinde, eğitim, diyalog ve insani yardım faaliyetlerini önceleyen, gönüllülüğü esas alan, barışçıl, dini, sosyal ve kültürel çeşitliliği kucaklayıcı, ilhamını İslamî ve evrensel insani değerlerden alan bir sivil toplum hareketi.
⦁ Hizmet mensupları: Hizmet Hareketi ve değerlerine bağlılık hisseden herkes.
⦁ İslami adalet: Tüm varlıklara Allah’ın esması ve yaratılış aynaları olarak hak ettikleri saygı ve özen ile davranılması. Hiçbir varlığın hakkına girmeme özenini göstererek nizam ve dengeyi korumak.
⦁ Sürdürülebilirlik: İçinde bulunduğumuz zamanın ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını, ekosistemler üzerinde olumsuz etki yaratmaksızın ve gelecek nesillerin olanaklarına zarar vermeden karşılamak.
Genel Prensipler
Hizmet mensuplarının Çevre Sorunları mefhumu ile ilgili davranışlarını aşağıdaki genel prensipler temelinde şekillendirmesi tavsiye olunur:
⦁ Çevreye bakışın bizcesi: Allah merkezli bir dünya görüşü, varlıkların kıymetini anlamaya yardımcı olacak ve topyekün barışa kapı açacaktır. Doğa Allah’ın sanat eseridir. Hizmet mensupları çevreyi Allah’ı tanımada bir vesile olarak görürler.
⦁ Gaye ve istidat: Her şey bir gayeye hizmet etmektedir. İslami teolojide insanların istidatlarını geliştirme ve potansiyel değerlerine ulaşmalarının yeryüzü planının bir parçası olduğu vurgulanır. Benzer şekilde varlıklarda latifeler ve bunların potansiyellerini kavramak adil ve barışçıl bir düzenin temelini oluşturur. Varlıkların değeri insana araç olmakla sınırlı değildir. Her varlık kendi zatında değerlidir.
⦁ Sorumluluk: İslami adalet ve hesap verilebilirlik kavramları sürdürülebilir bir barış oluşturulmasını ve Allah’ın tüm varlıklarını koruyup gözetme vazifesini içerir. Hizmet mensupları ‘halifelik’ görevinin kainatta bulunan dengeyi gözlemlemeyi, anlamayı, korumayı ve sürdürmeyi kapsadığının farkındadır. Bu dengenin bir daha düzeltilemeyecek ölçüde bozulduğu noktaya gelmemesi için ellerinden gelen gayreti gösterirler. Çevreyi koruma mükellefiyetler, farz ve sünnetler ışığında değerlendirilir ve devletler düzeyinden birey düzeyine ciddiyet ve sorumluluk bilinciyle ele alınır.
⦁ Ciddiyet ve aciliyet: Çevre krizinden kaynaklı problemler tüm Dünya sakinlerini ilgilendirir. Mevzuya hak ettiği ciddiyet ve aciliyet ile yaklaşılmalıdır. Hizmet Hareketi mensuplarının önemli bir katkısı da umudu canlandırmak olmalıdır.
⦁ Empati ve koruma bilinci: İnsanlar ve çevre arasında empati ve koruma bilinci oluşturulmalıdır. Mevcudatın potansiyelinin engellenmesi çevreyle birlikte insanlara da zarar verecektir.
⦁ İsraf ve bilinçli faydalanma: Enerji ve doğal kaynakların bilinçli değerlendirilmesi, işlenmesi, korunması; tüketimde bilinçli hareket ve tasarruf önemli prensiplerdir. İnsanlar bu kaynaklardan ihtiyaç üzerine çıkmadan faydalanmalıdır.
⦁ Küresel çözümler: Sorunlara kolektif çözüm önerileri oluşturulmalıdır. Olumlu değişim ihtiyacını hâiz, ortak Dünya evimizdeki her bireye uygun dünya görüşlerine ihtiyaç vardır. Küresel çözüm çalışmalarının yapılması Hizmet Hareketinin tüm dünya sorunlarına deva olmaya namzet bir hareket olma çabasında önemli bir adım olacaktır.
⦁ Yerel çözümler: Yerel problemlerin tespitiyle çevre sorunlarına sebep olan davranış modellerinden uzaklaşılıp çözüm odaklı yaklaşımlar edinilmelidir.
⦁ Göç ekseni: İklim değişikliği ve çevresel problemler sonucunda oluşacak ciddi bir göç dalgasının ilk safhalarında bulunuyoruz. Göç divanında belirlenen prensipler iklim göçleri için de aynı ciddiyetle uygulanmalı ve gerekliyse tekrar gözden geçirilmelidir.
Eğitim
1. Paradigma değişikliği: İnsan faaliyetlerinin sadece iklimi değil, gezegenin jeolojisini de değiştirdiği anlamına gelen; Antroposen adı verilen, yeni bir jeolojik çağda olduğumuza dair farkındalık oluşturulmalıdır.
2. Karbon ayak izi: Her insan bir karbon ayak izine sahiptir. Çevre üzerindeki olumsuz etkileri kabul etmek bu ayak izini aktif olarak azaltma sorumluluğunu doğurur. Bu sorumluluğun nasıl yerine getirileceğine dair bilgi edinilmeli ve yayılmalıdır.
3. Konferanslar: Farkındalık oluşturmak ve toplumları tedbirler almaya ikna etmek için bilim insanları, devlet görevlileri ve gençlerin katılımı sağlanarak çevre konferansları düzenlenmelidir.
4. Eğitim yolları: Eğitim müfredatları, atölyeler, haftasonu okulları, seminerler, broşürler gibi kaynaklarla çevreye duyarlılık tüm muhataplar için gündemde tutulmalıdır. Bu kaynakların oluşturulmasında aklı ikna edecek güncel bilimsel araştırmalardan yararlanılmalıdır. Pratik ve yerel çözümler de benzer uygulamalarla paylaşılabilir.
5. İlmi çalışmalar: Çevre konusuna dair Kur’an ayetleri ve hadislerin işlendiği çalışmalar hazırlanmalıdır. İslam tarihindeki öncü isimlerin çevreyle ilgili görüşleri ve icraatları da örnek olarak gösterilebilir.
Manevi Beslenme ve Geliştirme Faaliyetleri
1. Rehberlik ve uygulanabilir kararlar: Çevre üzerine manevi müzakereler ve yönlendirmeler yapılması dini hassasiyete sahip muhatapların tutumlarını şekillendirmede önemli bir rol oynar. Rehberlik yapılan her yerde çevre konusunda bilinçlenme ve takip edilecek uygulanabilir kararlar alınması gündem edilmelidir.
2. Gençler için platform: Mevcut rehberlik ve sosyal kurumlarımızda gençler için alan oluşturulmalıdır. Gençlerin inisiyatifleri ve yönlendirmeleri doğrultusunda projeler ortaya konulmalıdır.
Diyalog (Toplum İçi Barış ve Ahenk)
1. Çevre diyaloğu: Diyalog faaliyetlerinde çevre konusu gündeme alınarak farklı kesimlerle buluşmalar, müzakereler ve istişareler yapılmalıdır. Hizmet mensuplarının tüm insanlara hitap eden ve ortak zemin oluşturabilecek platformlarda yer alması tavsiye edilir. Çevre diyaloğu konusunda radikal çevrecilik gibi konular konuşulmalı dünyanın gündemindeki bu konu Hizmet’in de gündeminde yer almalıdır.
2. Komşuluk: Çevre konusu kul hakkı boyutunda komşuluk ahlakı ışığında da incelenmelidir.
İnsani Yardım, Sosyal Refah
1. Orantısız menfi tesir: İklim değişikliği; eşitlik, geçim kaynakları, sağlık ve sosyal destek hizmetlerine erişim gibi birçok sosyal faktöre menfi tesir etmektedir. Bu tesirler özellikle kadınlar, çocuklar, etnik azınlık ve yoksul topluluklar, göçmenler ve yaşlılar dâhil olmak üzere dezavantajlı kişiler tarafından orantısız bir şekilde hissedilmektedir. Çözüm çabasında bu gerçek dikkate alınmalıdır.
2. Ekonomik teşvik: İklim değişikliği problemi ekonomik açıdan ele alınmadığı sürece global etkiye sahip şirketler ve organizasyonlar problemi ciddiye almayacaktır.
3. Sürdürülebilirlik: Gönüllü veya bir toplum kuruluşuyla ilişkili Hizmet mensupları, kurumun çevresel sürdürülebilirlik planı oluşturmasını talep etmelidir. Sürdürülebilirliğe önem veren organizasyonlarda yer alınması ve bu organizasyonların finansal olarak desteklenmesi tavsiye edilir.
4. Kurumsallaşma: Gönüllülükten profesyonel çalışmalara geçilmelidir. Çevre sorunlarına eğilecek, kar amacı gütmeyen kurumlar kurulmalıdır. Çevre yasalarının düzenlenmesi ve uygulanması, kamuoyu oluşturmaya ve medya ile iş birliğine destek verilmesi böyle bir kurumun başlıca görevleri arasındadır.
5. Etkinliklerde iktisat: Hizmet faaliyetlerinde doğaya zarar vermeyen malzemeler kullanılmasına ve etkinliklerin israfa girilmeden yapılmasına dikkat edilmelidir.
Kültür, Sanat, Spor
1. Sanat: Özellikle siyer ve İslam kültür/tarihinde öne çıkan isimlerin çevre ile ilgili görüşleri ve yapıtlarının (nesir, nizam ve sanat eserleri) derlenmesi faydalı olacaktır.
2. Kültür: Kısa film ya da görseller hazırlanarak Hareket kültürümüze çevre bilinci aşılanabilir.
Yayınlar
1. İçerik üretimi: Kur’an ve sünnet başta olmak üzere kaynaklarımızdan yararlanılarak çevre hassasiyetini destekleyen içerikler hazırlanmalıdır. Sosyal medya paylaşımları, belgeseller, dizi ve film gibi iletişim araçları bu mesajın paylaşılması için kullanılabilir. Örnek olması için ilhami hayat hikayelerine yer verilebilir.
2. Devamlılık ve güncellik: Mevzuyu zinde tutmak için güncel bilgilerden yararlanılarak oluşturulacak devamlı bir yayıncılık çabası önem arz eder. Bunun gerçekleştirilebilmesi için yayıncılar desteklenmelidir.
3. Sosyal medya: Hizmet Hareketi’nin çevreye dair hassasiyetinin “çevre ahlakı” konusunda içerik üretimleri ile duyurulması ve sosyal medya paylaşımları yapan sosyal medya ekipleri oluşturulması tavsiye edilir.
4. Bilimsel yayınlar ve bildirge: Çevre bilimleri ve biyolojik bilimlerle meşgul akademisyenler ile ilahiyat alimlerinin bir araya gelerek makaleler üretmesi ve bu makalelerin mümkünse geniş bir tabana hitap edebilecek farklı dillerde de yayınlanması teşvik edilir. Papa Françis’in 2015’de yayınladığı “Laudato Si” genelgesine benzer bir genel bildiri yayınlanması da faydalı olacaktır.
Kamuoyuna arz ederiz.
Ek:
Pratik Öneriler
Aşağıdaki pratik tavsiyeler bireysel ve yerel mümkünat dairesinde incelenmelidir. Tavsiyelerdeki maksat örnek gösterme olup her şarta uygun olmayabilecekleri bilinmelidir.
⦁ Şahsi araç yerine bisiklet ya da toplu taşıma kullanmak. Araç kullanılması gerekiyorsa yakıt kullanımını azaltmaya çalışmak.
⦁ İkinci el opsiyonu bulunan ürünlerde ikinci el tercih etmek.
⦁ Özellikle gıda alışverişinde yerel seçenekler kullanmak.
⦁ Çöpleri geri dönüşüm için ayrıştırmak ve atık üretiminin minimize edilmesi için bireysel planlar oluşturmak.
⦁ Evlerimizde elektrik, su ve yakıt tüketimini azaltmak. Örneğin led ampul tercih etmek, kullanılmayan elektrikli aletleri ve ışıkları kapatmak, suyu gerektiği kadar kullanmak.
⦁ Zararlı kimyasallar içeren ürünleri kullanmaktan uzak durmak. Örneğin kişisel bakım ürünlerinde doğal içerikli ürünleri tercih etmek.
⦁ Toplu programlarda plastik tabak/bardak/ekipman kullanmak yerine kağıt gibi doğada çözünebilen ya da seramik gibi tekrar kullanılan materyallerden yararlanmak.
⦁ Yaşadığımız yerde çöp toplama, ağaç dikme, çim biçmeme kampanyası gibi etkinlikleri gerçekleştirmek.
⦁ Okyanus ve denizlerin temizlenmesi ve buradaki doğal yaşamın korunması için projeler yapmak.
⦁ İktisat risalesi gibi kaynaklarımızda çevre hassasiyeti oluşturacak bölümleri rehberlik programlarımıza eklemek.
⦁ Gürültü kirliliği konusunda beynimizi koruma yolları belirlemek.
⦁ Ticari bir iş sahibiysek gereksiz ambalajlardan kaçınmak, plastik yerine kağıt tercih etmek.
⦁ Kısa mesafelerde uçak seyahati yerine karbon etkisi daha az olan yolları tercih etmek.
⦁ Reduce-reuse-recycle (azalt-tekrar kullan-geri dönüştür) prensiplerini takip etmek.
⦁ Projelerimizi ve iş modellerimizi Birleşmiş Milletler’in yayınlamış olduğu “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” ışığında değerlendirerek tekrar şekillendirmek.
Katılımcılara ayrıca Dr. Hatice Böke ve Ayşenur Şen tarafından hazırlanan Çevre Problemleri Raporu Ek Kitapçığı da dijital olarak dağıtıldı. Kerim Balcı’nın kapanış konuşması ile program son buldu.
İlk divan toplantısını 30 Nisan’da düzenleyen Risale ve Hizmet Araştırmaları Merkezi, 3 Eylül’de de ‘Demokrasi ve Katılımcılık Divanı’nı hayata geçirmeye hazırlanıyor.