Bazı haberler daha kulağınıza ulaşmadan yüreğinize dokunur.
Gelen her mesajda yüreğinizi kanatacak haberin korkusunu yaşarsınız.
Hüseyin Baydar Hoca Hicret beldesi Nijerya’da Korona tedavisi görüyordu.
Tedavi süresince sürekli bilgi aldım kadim dostumla alakalı..
En son durumunda iyileşme olmadığı haberi gelince bir hüzün yüreğimi yumruklamaya başladı..
Ölümü kondurmak istemiyorumdum Hüseyin Hocaya.. Zulüm onlara da dokunmuş bir aileyi iki kıtaya bölmüştü. Neredeyse 5 yıldır eşi ve iki çocuğundan ayrı, onlara hasret bir ömür sürüyordu.
Evet Hüseyin hocayla ölümü yan yana getirmek istemiyordum her aklıma geldiğinde şu türkü düşüyordu dilime:
“Ölüm ardıma düşüp de yorulma
Var git ölüm bir zaman da yine gel
Akibet alırsın komazsın beni
Var git ölüm bir zaman da yine gel…”
Deruhte edeceği hizmetler, göreceği vazifeler vardı. Ama Allah’ın takdirinden öteye de yol gitmiyordu.. Belki de Allah çileli günlerin kurbanı olarak aldı yanına…
Hastaneye yatırılmasından bir hafta önce telefonlaşmıştık. Hocam ailen deyince, “bizimki hasret içre hasret. Memleket, eş, dost, çoluk çocuk..” demişti.
Aynı toprağın evlatlarıydık. Sivas’ın iki ayrı köyünden çıkıp Konya’da buluşmuştu kaderlerimiz. Konya İlahiyatı bitirmişti.
Ondan sonrası derin bir dostluk, yol arkadaşlığı, yaşanılan hasretlikler…
Hüseyin Hoca’nın ömrü hicretlerde geçti. Konya’dan sonra Cezayir, Afrika’nın değişik ülkeleri ve en son Nijerya..
Tedavi gördüğü hastanenin önünde toplanmış dua eden Nijeryalı dostlarının videosunu izlediğimde “Hüseyin Hoca’ya yakışan bir gönül köprüsü” demiştim..
İşte öyle hizmet etmişti Hüseyin Hoca..
Anadolu’nun bu yağız delikanlısı tevazuu ve mahviyetiyle bilinirdi etrafında..
Hitab ederken, en kızdığı anlarda bile “Ya Mübarek” sözü yüreğinin ta şurasında yankılanıyor şimdi..
Yüreğimde bir insan güzelini yitirmenin ağır hüznü ile İbn-i Mesud’un (ra) Humus şehrinde vefat eden Hz Halid bin Velid’in (ra) arkasından söylediği şu sözlerle Hüseyin Hocaya sesleniyorum:
“Aşe hamiden vemate fakiden…Şerefle yaşadın ve bizim kalemizin surlarından kopup, yeri doldurulmayan bir yitik olarak gittin.”
Arkada bıraktığın evlatların ve eşin dostlarına emanet..
Yarım bıraktığını düşündüğün hizmetlerine ise sahip çıkacak binlerce Afrikalı dostun yokluğuna gözyaşı döküyorlar..
Bak gökkubbenin örttüğü dünyanın her yerinden fatihalar ve dualar nurdan bir yağmur gibi seninle buluşuyor..
Hepimizin varacağı ebedi yurda bizden önce ulaştın..
Selam söyle tüm büyüklerimize ve süreçte şehit olan diğer kardeşlerimize…
Mekanın cennet olsun.
Hizmetten | İsmet Macit