Fatih Aksoy’un Hizmet Hareketi ile yolu 2005’te amcasının vesile olmasıyla kesişmiş. Amcasını ziyarete gelen ‘güzel insanlar’ dikkatini çeker. O yıllarda lise öğrencisi olan Fatih, amcasının dostlarıyla yaptığı sohbetlerin müdavimi olur. Dershane döneminde öğretmenlerin fedakarlıkları dikkatini çeker. Hizmet’le tanışma süreci bu şekilde olan Fatih Aksoy, üniversite sonrası 5,5 yıl Bangladeş’te öğretmenlik yapar. 15 Temmuz’un ardından sıkıntılar baş gösterince çareyi Avrupa’ya gelmekte bulur. İsveç’e gelen Fatih Aksoy, hayata yeniden sıfırdan başlar. 13 ay evlere yemek servisi yapar. 4 ay restoranda çalışır. Dili öğrendikten sonra ise mesleği olan biyoloji öğretmenliğine yakın bir meslek düşünürken kendini ilaç sanayi ve eczacılığa yönelmiş bulur. Şimdilerde Fatih Aksoy, mikrobiyolog olarak büyük bir firmada çalışıyor.
15 Temmuz sonrası hız kesmeden devam eden tenkil süreci bugün artık milyonlarla ifade edilen kişinin hayatında büyük değişim getirdi. Hizmet gönüllüleri, sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinde sorun yaşadı. Pasaportlarının süresi bittiğinde uzatılmadı. Veya yeni doğan çocuklarına pasaport verilmedi. Çare, Batı ülkelerine iltica etmekte bulundu. Türkiye’de bitirdiği biyoloji öğretmenliği sonrası 5,5 yıl Bangladeş’te görev yapan Fatih Aksoy da tenkilden nasibini alanlardan. Pasaport ve oturumları yenilenmeyince Bangladeş’e veda eden Fatih Aksoy’un yeni hicret diyarı İsveç olur.
İsveç’e 2017 yılının soğuk bir şubat gününde ayak bastıklarında ilk şoku yaşarlar. Geldikleri ülkede ‘soğuk kavramı’ olmadığı için üzerinde yazlık kıyafetler vardır. Havaalanından mülteci kampına götüren şoför ‘Böyle giyinmeyin üşürsünüz’ uyarısında bulunma durumunda kalır. Kar görmedikleri ülkeden, her tarafı karla kaplı ülkeye gelmenin şokunu yaşarlar.
Türkiye ve Bangladeş’ten sonra İsveç’e gelmek, kültür şoku yaşatır. Uyum süreci birkaç yılı bulur. 4 ay kampta kalan Aksoy çifti, daha sonra kiraladıkları bir eve taşınır. Devletin sosyal yardımıyla geçinmek mümkün olmadığı için 13 ay yemek dağıtır, 4 ay restoranda çalışır. Bir taraftanda da dil öğrenir. Oturumu aldıktan sonra işi bırakıp, sadece dile odaklanır. Mesleğiyle ilgili ne yapabilirim diye araştırma yaparken, kendi ifadesiyle ‘ne hikmetse ilaç sanayi ve eczacılığa yöneldim’ diyor.
Ancak hedefe varması için daha önünde uzun yol vardı. Stockholm Üniversitesi’nde arılar ve kelebekler üzerine 4 ay staj yaptıktan sonra 2 ay part-time çalışır. Bu deneyim sonunda artık ilaç sanayi üzerine yoğunlaşmaya kararını verir. ‘İlaç Sanayi Operatörlüğü’ eğitimi için başvurur ve kabul alır. Bir taraftan okurken diğer taraftan bazı okullarda yardımcı öğretmenlik yapar. Eğitimini bitirdikten sonra iş başvuruları yapan Fatih Aksoy, İlaç Sanayi Operatörü olarak çalışmayı planlarken laboratuvar mühendisi (mikrobiyolog) olarak işe alınır. O artık ülkenin önde gelen ilaç firmalarından Fresenius Kabi’nin bir çalışanıdır.
Fatih Aksoy, İsveç dönemini ‘sıfırlanmak’ olarak tanımlıyor. Yeni ülke, yeni kültür, yeni dil. Hayata bir bebek gibi başladığını ifade ediyor. Kamp günlerinde hayatında ilk kez şiir yazıp, gitarıyla besteliyor. Daha önce roman ve biyografi kitaplarını okurken, yeni ülkesinde şiir de hayatının bir parçası oluyor. Bir anlamda sığındığı limanlardan biri oluyor.
Kamp, iş, dil öğrenme, staj ve iş hayatı derken diğer yandan sosyal faaliyetleri de aksatmıyor. İsveç’te önemli çalışmalara imza atan Hej Initiativet’in gönülleri arasında bulunuyor. Yaşadıklarının kendisini güçlendirdiğini ifade ediyor.
Dershanedeki öğretmenlerinin fedakarlığıyla girdiği öğretmenlik sürecinde, şimdilerde mikrobiyolog olarak İsveç’in tanınmış bir firmasında çalışıyor. Kısa sürede topluma uyum sağlamanın iyi bir örneği olmaya devam ediyor.