Demir kapıya sertçe vurdular yine. Yatağından sıçradı. Minik kalbi telaşlı adımlarla koşturmaya başladı. Artık alışmıştı kalbinin ritmine. Her sabah gelip kapıya vuruyorlar. Uyandırıyorlar tek tek sayıyorlardı onları. Annesini üzmemek için kalbinin sesinden, çok korktuğundan bahsetmiyordu. Çocuk masumiyetiyle bir oyun telaşıydı sanki bu. Sayıları yaşıtlarından önce öğrenmişti. Çaya ekmek batırmayı çok seviyordu. Annesi çayın sağlıksız olduğunu söylese de çok sesini çıkarmıyordu. Biliyorduk burda çocukları mutlu etmek çok zordu.
Gökyüzüne hasret büyüyen çocuklar belki de ufacık şeylerden mutlu olmak için bahaneler buluyordu burda. Koğuştaki herkes çok seviyordu onu. Neşesini, şarkılarını, onunla oyun oynamayı. Sanki onun ufacık dünyası bir hayal bahçesi oluyordu diğerleri için. İçine girip kayboluyorlar bir anlık bile olsa acı gerçeklerden kaçıyorlardı. Babasını özlemişti ama en çok abisiyle ablasını. Onları buraya almamışlardı. Anneannelerinin yanında kalıyorlardı. Acaba onlar da beni özlüyor mu diye düşündü.
İnsanların gözleri bir acayipti. Özleyince ağlayası geliyordu. Ama burda gözyaşlarını tutmayı da öğrenmişti. Böyle kafasını kaldırıp yukarı bakınca gözyaşları içeri kaçıyordu. Annesi onu ağlarken görmesin istiyordu. Çünkü büyümüştü. Annesinin en yakın arkadaşıydı. Arkadaşlar birbirini mutlu etmeliydi. Koğuştaki diğer arkadaşları yani ablaları hep ona bir şeyler yedirmeye çalışıyordu. En çok resim yapmayı seviyordu. Duvarın arkasındaki dünyayı annesinin anlattığı kadar biliyordu. Çok hatırlamıyordu. Ama hayal ediyordu. Yemyeşil ormanları, masmavi denizleri, neşeli insanları, evleri…. Evini istiyordu. Bir odası olduğunu hayal ediyordu çoğu zaman. Rahat bir yatak, eşyalarını koyduğu bir dolap. Kitaplar, renkli kalemler belki biraz da oyuncak.
Ama en çokta artık saymasınlar onu istiyordu. O sayıdan ibaret değildi. Kimsenin tahmin edemeyeceği büyüklükte bir yüreği vardı. Büyümüştü burda. Büyürken anılar saklamıştı, küçük sevinçler ama en çok annesinin gözyaşlarını saklamıştı zihninde. Dua edişini, acısını, gülmeye çalışırken bile gözlerini kaçırmasını, hiçbir zaman görünmeyen dişlerini. Ama annesi dünyanın en güçlü kadınıydı. Süper kahramanlar hep çizgi filmlerde olmuyordu. Burda bir sürü süper kahramanı olmuştu.
Anne bizi saymasınlar artım dedi. Ben artık sayı olmak istemiyorum ben artık sadece çocuk olmak istiyorum…