Hizmet Hareketi hakkında önemli araştırmalar yapan Batı Asya Çalışmaları Merkezi Direktörü ve uluslararası ilişkiler uzman Prof. Dr. Anwar Alam’ın durağı Belçika’nın başkenti Brüksel’di.
Son zamanlarda Hizmet hareketi hakkında yayınlanan önemli eserlerden biri olan ve Prof Alam’ın 10 yıllık araştırmaları sonucu ortaya çıkardığı “ For the Sake of Allah: The Origin, Development and, Discourse of Gulen Movement “ isimli kitabı Brüksel Dialogue Platform’da tanıtıldı.
Gazeteciler, Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin katıldığı programda, Hizmet hareketinin prensipleri,söylemi ve pratiği; eğitim, diyalog ve yardım faaliyetleri; Hocaefendi ve İslam anlayışı; hareket gönüllülerinin şu an içinde bulunduğu siyasi baskı, Hizmeti gelecekte bekleyen zorluklar gibi çeşitli konular ele alındı.
Kitabın başlığını koyarken niyetinin Hizmet hareketinin sosyal ve dini yönünü araştırmak olduğunu belirten Prof. Alam, hareketin dini alt yapısı ve takip ettiği Sünni İslam geleneğinin pek çok kaynak ve çalışmada yeteri kadar görünür olmadığını belirtti.
Anwar Alam, Hizmetin amacının, bazı kaynakların önerdiği gibi toplumu İslamlaştırmak veya sekülerleştirmek olmadığını, takip ettiği seküler eğitimin İslam prensipleriyle ve modern hayatla çatışmayan, yeniliklere, bilim ve sanata açık bir model olduğunu söyledi. İslam ülkelerinin son 3 yüzyılda ürettikleri çalışmaların çoğunun batı dünyasına cevaben üretilen çalışmalar olduğunu belirten Alam, Fethullah Gülen’in ortaya koyduğu modelin ise reaksiyoner olmayan eşitlik, özgürlük, hoşgörü, sevgi gibi modern değerleri aynı zamanda İslami ve evrensel değerler olarak kabul ettiğini ifade etti.
Hizmetin geleceğini özellikle batı ülkelerinde oldukça parlak gördüğünü belirten Alam, bunun sebebi olarak Hizmetin 2016’dan beri süren ağır zulüm ve kriz döneminde dahi uluslararası çalışmalarına devam etmesi, hala şiddete bulaşmaması, Hizmet gönüllülerinin ağır zulümlere rağmen hala ümitli ve rasyonel oluşunu gösterdi.
Alam, Hizmetin geleceğini oldukça parlak görmesinin başka bir nedeninin ise gönüllülerin eğitimli oluşu, global bir ağa sahip olması, iş disiplinine sahip olması ve gönüllüleri arasında muazzam bir güven kültürü oluşturmuş olmasını gösterdi.
Bazı Müslüman ülkelerin Erdoğan yanlısı davranmalarının sebebi olarak ise bu ülkelerde de otoriter yönetimlerin oluşuna ve Hizmetin savunduğu eğitim, hoşgörü, diyalog gibi değerlere şüpheci yaklaşmalarından kaynaklanabileceğini belirten Alam, Hizmet okullarının kapatıldıkları ülkelerin ekseriyetinin İslam ülkeleri olmasının İslam’ın modern eğitim fikrine kapalı olduğu yanlış imajını güçlendirdiğinin altını çizdi.
Alam, ayrıca Hizmet’in Hizmet gönüllülerine yaptığı en önemli katkılarından birinin, gönüllülerin Dünya’nın her yerinde inançlarından taviz vermeden, dini veya seküler hayatı tercih etme ikilemine girmeden itminan içinde yaşama kabiliyeti kazandırmak olduğunu ifade etti.
Suriye’de yaşanan son gelişmelere Hizmet’in bakış açısının sorulduğu bir soruya, Hizmetin şu ana kadar kimseyi ötekileştirip, düşmanlaştırmadığını, Erdoğan’ın bu denli baskı ve zulmüne karşılık hareketin genelde Erdoğan aleyhine propoganda veya gösteri yapmadığını, harekette birçok Kürt asıllı gönüllü oluşunu ve Güney Doğu’da yapılan hizmetleri örnek göstererek Hareketin Kürt düşmanlığı beslemediğini ifade etti.
Hizmet hareketinin neden seküler eğitim modelini benimsediği sorusuna karşılık, bu modelin de aslında inanç sisteminden geldiğini, inanan bireyin bu dünyada gerçekleştirdiği fiillerden ötürü ahirette Allah karşısında hesaba çekileceğini inandığından dolayı, bu dünyada geçerli olan seküler eğitim modelini benimsediği cevabını verdi. Bazı gönüllülerin bu soruya karşılık kendisine, Peygamber Efendimiz döneminde ayrı bir medrese veya dini eğitim olmadığını, hayatın tüm alanlarını kapsayan “eğitim” düşüncesi olduğunu söylediklerini ifade etti.
Hizmet Türkiye’de bir siyasi parti kurarak siyasi rolünü meşrulaştırıp, yaşananlara engel olabilir miydi? şeklinde sorulan soruya karşılık, belki bu varsayımsal durumda zulüm sürecinin yaşanmamış olabileceğini ifade eden Alam, demokratik kültürün yerleşmediği bir toplumda Zaman gazetesi vesilesiyle Hizmet’in siyasi bir aktör olduğunu, Erdoğan’ın ise bu durumu kendisine tehdit olarak algıladığını ve İslami gelişmenin tek temsilcisi olarak kendisini gördüğü için Hizmet hareketini ortadan kaldırma yoluna gittiğini belirtti.