Kürsü Ramazan’da Şeytanların Bağlanması Egeli25/04/20210648 Görüntüleme Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem):  âRamazan-ı Åerif girdiÄinde sema (bir rivayette Cennet[1]) kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, Åeytanlar zincirlere vurulur.â[2] buyuruyor. Oysaki serbestçe gezinen Åeytanların taÅlanmasının iÅareti olan Åihapları ve yıldız kaymalarını Ramazan-ı Åerifâte de müÅahede etmekteyiz. Bu durumu nasıl izah edebiliriz? Åeytanlar da insanlar gibi birtakım sınıflara ayrılmıÅtır. Kendi âlemleri itibarıyla bunların bir kısmı devlet idare eder, bir kısmı kâhinlik yapar. Kâhinlik yapanlar gök kapılarına kadar yükselir ve oradan kâhinlere haber getirmeye çalıÅırlar. Åihabların kendisini bombardıman ettiÄi iÅte bu tür Åeytanlardır. Ä°nsanlara musallat olan ve onları yoldan saptıranlara gelince bunlara mutemerrid Åeytanlar mânâsına âmerede-i Åeyâtînâ denir. Ramazan-ı Åerifâte baÄlananlar iÅte bu merede-i Åeyâtîndir. Onların vazifeleri, insanların hevesât ve arzularını harekete geçirmekten ibarettir. Ä°nsanlar, hevesât-ı nefsaniyelerini tatmin etmedikleri, nefislerini alıkoydukları zaman âNiçin kendinizi baÄlıyorsunuz?â derler. Ä°Åte Cenâb-ı Hak, Åeytanların bu kısmını baÄlar. Dolayısıyla müâminler iradelerine daha rahat sahip çıkarlar. Havanın sıcaÄına, soÄuÄuna, açlıÄa, susuzluÄa.. kısacası orucun hâsıl edebileceÄi her türlü zorluÄa katlanır, sabrederler. Bir diÄer mesele de Åudur: Åeytanın insana en fazla musallat olduÄu ân, onun, Allahâa en çok yaklaÅtıÄı ândır. Bu sebeple namaza durduÄunuz zaman gözünüzün önüne dünyevî iÅlerinizin plân ve programları gelir. En zor meselelerinizi namazda halledersiniz. Ä°Åte bu durum açıkça Åeytanın iÅidir. Oruç ise öyle bir ibadettir ki Allah, onun hakkında, âOruç Benim içindir, mükâfatını Ben veririm.â[3] buyurmuÅtur. Böyle saf, duru ve berrak, müâminin Allahâla münasebetini gösteren bir ibadeti karıÅtırmak, Åeytanın sevinerek yapacaÄı bir Åeydir. Allah korusun, Åayet merede-i Åeyâtîn Ramazanâda baÄlanmasa, namazda kalbimizde cirit atan o Åeytanlar orucu o denli bulandıracak ve bozacaklardı ki belki de oruç tutan insanları birbiriyle yaka-paça görecektiniz.  Ramazanâın anlatıldıÄı makalelerin hemen hepsinde onun nazlı bir misafir gibi geldiÄine vurguda bulunuluyor. Ramazanâın nazlı oluÅu ne demektir? Nazlanma, kendini ifade etme yöntemlerinden biridir. Ãocukların anne babalarına, seven insanların birbirlerine nazlanmaları gibi. Nazlanan ile naz yapılan arasında bir sevgi varsa naz yapmanın ve bu naza katlanmanın da bir anlamı vardır. Nazlanan, kendisini bu Åekilde ifade eder, nazı çeken de hissettiÄi sevgiden dolayı Åikâyette bulunmaz. Hatta bu durum, aralarındaki muhabbet, ilgi ve alâkanın artmasına vesile olur. Ä°Åte Ramazan ayı da müâminin nazarında âdeta nazlı bir misafir gibidir. Onu elinden kaçırmamak, gönlünü tam olarak yapabilmek için elinden geleni yapar. Ramazan-ı Åerif, müâmin kulu Allahâa yaklaÅtıran bir gufran ayıdır. Ahirete bakan yönünü, âlem-i misaldeki, berzahtaki keyfiyetini tam mânâsıyla bilemiyoruz. Onun da Allahâa karÅı kendini mânen ifade ettiÄi bir dili vardır. Müâminlerin, kendisini nasıl deÄerlendirdiÄini kendi dilince Allahâa arz etmektedir. Allah katında müâminlerin lehinde Åehadet edecek, Åefaatçi olacaktır. Bu açıdan bir müâmin, Ramazan ayını âtabiri caizseâ ne kadar memnun ederse o kadar kazançlıdır. Bunun için de Ramazanâın, gönlü edilecek nazlı bir misafir olarak düÅünülmesi, onu deÄerlendirme adına önemli bir mülâhazadır. Aslında sadece Ramazanâa deÄil, Cenâb-ı Hakkâın hakkımızda takdir buyurup farz kıldıÄı her Åeye saygı gösterirken bunların hepsini bir yönüyle bir misafir gibi görmeliyiz. Tıpkı sabah ve ikindi namazlarında nöbet deÄiÅimi yapan meleklerin âeÄer namazlarınızı kıldıysanızâ Allah katında sizin lehinizde Åehadette bulundukları gibi ibadetler de kendi lisanlarınca müâminin lehinde veya aleyhinde Åehadette bulunurlar. Bu açıdan müâmin, ibadetlerin hepsini nazlı birer misafir gibi kabul etmeli, onları hakkıyla eda etmeye çalıÅmak suretiyle gönüllerini yapmalıdır. [1] Buhârî, savm 5; Dârimî, savm 53. [2] Buhârî, savm 5; Müslim, sıyâm 1. [3] Buhârî, tevhid 35; Müslim, sıyâm 160. Kaynak: Gufranla Tüllenen Ä°badet: Oruç / M.Fethullah Gülen