Ramazan, kendimizi dinleme zamanıdır! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Yazar Mizan

Bir açıdan da Ramazan’a “kendimizi dinleme zamanı” diyoruz. O da hani ayrı bir tabir; çok defa belki kendi derinliğiyle onu da anlayamayabiliriz. Kendimizi dinleme, esasen bir yönüyle bir inzivaya çekilmiş gibi; işte aç durma, susuz durma, Cenâb-ı Hakk’a teveccüh etme… Bir de o mülahaza ile “kendimizi dinleme” çok önemli bir şey. İnsanın kendini dinlemesi, esasen, “Nesin sen?” sorusunun cevabını düşünmesi… Allah’ın kulu… Cenâb-ı Hakk’a karşı bir kısım mükellefiyetler ile muvazzafsın, bunları yerine getireceksin; gerçek kıymetin o sayede inkişaf edecek; kendini derinlemesine duyacaksın, kulluğunu derinlemesine hissedeceksin; o kulluğuna bağlı olarak Cenâb-ı Hakk’a karşı derin bir saygı hissi ile O’na teveccüh edeceksin… Bu şekilde kendini dinleme, bir inziva hayatı yaşama, bir halvet hayatı yaşama ve öteden gelen şeyleri dinleme adına da çok önemlidir.

Evet, kapıyı o istikamette aralarsa, insan, bütün çirkinliklere rağmen, çok farklı şeyler, insanı bayıltan, kendinden geçiren, âdetâ en derin bir musiki hissi ile çok derin şeyler duyabilir; Allah’ın izniyle, inayetiyle. Kendini dinlediği takdirde…

Ramazan, zamanı bir başka duyuştur.

Ramazan, aynı zamanda böyle bir dinleme faslıdır. Belki ötelerden gelen değişik dalga boyundaki şeyleri dinleme… Aynı zamanda Kur’an adesesiyle bakıp, Kur’an merceğiyle bakıp, Kur’an’ın iniş merceğiyle bakıp hâdiseleri çok farklı görme, kendini ona göre konumlandırma, Allah’ın izni-inayetiyle, ona göre değerlendirme… Konumuna göre kendisi için bazı şeyler takdir etme, biçme, kesme filan… Bir yerden başka bir yere kendini koyma, alıp-koyma… Bütün bunlar, Ramazan sayesinde olabilecek şeylerdendir.

Böyle derinlemesine bakınca, insan, zaman üstü oluyor belki. Zaman üstü olunca da zamanı çok farklı derinlikleriyle duyuyor, Allah’ın izni-inayetiyle. Lâhutî derinlikleriyle duyuyor.

İşte “dehr” dediğimiz şey… Dehr, hakikatte Zât-ı Ulûhiyete ait bir tecelli… Farklı ifade ediliyor da ben böyle deme lüzumunu duyuyorum: Zât-ı Ulûhiyete ait farklı bir tecelli. Onu öyle derinlemesine duyuyoruz; zamanı derinlemesine duyuyor, zamanın kıymetini anlıyoruz; zamanın insana kazandırdığı şeyleri duyuyor, ân-ı seyyâlesinin ebedî bir ömre bedel olduğunu, ebedî bir ömür değerinde olduğunu duyuyoruz Ramazan-ı şerifte. Ramazan, bütün bu vâridât ile geliyor, insanın başına kendi sağanaklarını boşaltıyor. İnşaallah yine öyle olur

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy