Özür dilerim | Gökhan Bozkuş

Yazar Editör

Sevgili Dost

Beni üzecek gücü sana verdiğim için kendimden özür dilerim. En yakın arkadaşı ile tatsız bir olay yaşadıktan sonra bu cümleyi yazmıştı Franz Kafka. Kendimden özür dilerim. Yazarlar, şairler duygusal olurlar. Daha çok severler ve daha çok kırılırlar. Bu cümleyi ilk okuduğunda belki de sen bu kırgınlığa hak vereceksin. Ama bu yazımda ben başka bir parantez açmak istiyorum.

Bizi kırdılar sevgili dost. Göğüs kafesimizin altında her gün bir parça umut bandı ile sarmaya çalıştığımız kalbimiz atarken acıyor ve her nefes alışımız ile yeniden yeniden camlar batıyor. Bizi kırdılar dost. Masumluğumuz cesaret verdi belki de. İçeriden kırdılar,  dışarıdan.  Sağdan kırdılar ve soldan.

Niçin bırakmazlar bizi insan insan,
Seni de, beni de kırdılar insan insan.
Ben onun kırıldığına kırıldığımdan,
O da benim kırıldığıma kırıldığından.
Bırakmadılar kırılalım insan insan.

Diyen Özdemir Asaf gibi diyorum evet. Seni de beni de bizi de kırdılar. Ama bir şey var ki aziz dost. Bunda bizim büyük payımız var. En çok üzen bizi, görüyorum. Eline en büyük taşı atanlar, diyorum. Sesimle, sözümle,  emeğimle… Hepsini geçtim, insanlığım ve tüketmemem gereken hüsnüzannımla değer verdiklerim arasından çıktı. Değer verdiklerimiz arasından çıktı. Özür diliyorum aziz dost . Sana onlar kadar önem vermediğim için. Seni onlar kadar kaale almadığım için. Seni onlar kadar bağrıma basamadığım için. Ben ağladıkça ağladın sen. Ben titredikçe titredin. Ben üşürken kimbilir dondun sen. Seni görmedim, seni duymadım,  seni anlamadım. Gül almaya koşarken ayaklarıma yapışan kırçiçekleriydin sen. Şimdi gül yerine dikenler paramparça etmiş olsa da her tarafımı , kanasa da santim santim bütün hücrelerim yine de bir rayiha yine de bir koku var aziz dost. Ayaklarımızdan geliyor o koku. Eğiliyorum. Çiğnediğimiz kırçiçekleri evet… Onları görüyor, onları kokluyorum. Bizi kırdılar aziz dost. Ve elinde baltalar bizi paramparça edenler kadar sana değer vermediğim için senden özür diliyorum. Her sesi aziz bildim baş tacı ettim. Aziz sendin. Her sözü şiir bildim, ezberledim . Nesir sen, nazım sendin. Evet bizi kırdılar, kırıyorlar dost. Ama itiraf ediyorum. Onlara bu cesareti ben verdim. Ve acı olan da şu ki vermeye devam ediyorum. Her can diyeni canan görme hastalığım iyileşmedikçe de kırılma mevsimi bitmeyecek aziz dost.

Ve eğiliyor kulağıma asırlar öncesinden Şeyh Galip. Her renge boyan da renk verme.

Mirat paslandı,  paslanıyor oysa. Ey hüsnü aşk denizinin müelifi. Senden de sizden de renkler adına , boyalar adına özür diliyorum. En çok beyazda aldandık zira…

Hizmetten | Gökhan Bozkuş

Diğer Yazılar

“Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. Kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül”

 

M.Fethullah Gülen

Bu Sesi Herkes Duysun Diyorsanız

Destek Olun, Hizmet Olsun!

PATREON üzerinden sitemize bağışta bulanabilirsiniz.

© Telif Hakkı 2023, Tüm Hakları Saklıdır  |  @hizmetten.com 

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy