“Âlemin sanatkârı, âlemde dâhil olmadığı gibi, âlemden hâriç te değildir. İlmi ve kudretiyle her şeyin içinde olduğu gibi, her şeyin üzerinde ve onun kontrolü altındadır. Bir şeyi gördüğü gibi, bütün eşyayı da beraber görür. “(Mesnevî-i Nuriye sh: 62)
Evet, Allah (cc) zamandan, mekândan münezzehtir. İnsanoğlu minicik aklıyla O’nun (cc) sınırsız ilmini, gücünü ve kudretini anlayamaz. Güneş nuruyla dünyamızı aydınlatır. Ama güneş dünyada değildir. Güneş gibi bir varlığın mevcudiyeti onun etrafa vereceği ışığın ve ısının olmasını gerektirir. Aynen öyle de, binlerce güzel isimleriyle var olan Cenab-ı Hakkın da (cc) isimlerinin tecelli ettiği bir kâinat aynası olmalıdır. Ayna da yansıyan bir güneşe hakiki güneş diyemeyeceğimiz gibi, herhangi bir canlıda görülen isimlerin tecellilerine de –haşa- Allah (cc) diyemeyiz.
Ayrıca, sanatkârın kendisini sanatının içinde aramak akılsızlıktır. Sanatın kendini ispatı bir ise, sanatkârını ispatı bindir.
Saatin çarkları arasında saatçiyi arayamayacağımıza göre, kendisi de bir sanat harikası olan saat ustasının içinde de Allah’ı (cc) aramak beyhudedir.
Şimdi tam sırası gelmişken Üstadımızın (ra) bununla ilgili tespitini belirtelim.
“ Allah (cc), Esmasıyla malum, Sıfatlarıyla mevsuf bir Zât-ı Ecell-i âladır.”
Yani; Allah (cc) isimleriyle bilinen, sıfatlarıyla vasıflandırılan, yüce bir Zattır.
Yaratıcı, yaratılmış cinsinden olamaz, Sınırlı olan sınırsızı kavrayamaz. O (cc) bütün tasavvurların üzerindedir. Zira insan zihni her türlü tasavvuru dünyaya ve içerisindekilere göre kurgular. Mesela; bilim kurgu ile meşgul olanlar, tamamen hayal ürünü olan bir kısım uzaylı varlıkları bile insani çizgilerle tasavvur etmektedir. El, ayak, göz, kulak vs tümü insanları andırır.
Allah (cc) ilmi ve kudreti ile âlemdeki tüm eşyaya şekil verir bu yönüyle âlemden hariç değildir. Allah’ı (cc) âlemdeki bir eşyanın içerisinde tasavvur etmek mekân isnadı sayılır ki, bu şirktir. Zira, Allah (cc) mekandan münezzehtir.
Tüm eşya ve hadiseleri kuşatan ilminin ve kudretinin sınırsızlığındandır ki, Allah (cc) bir şeyi ve her şeyi görür. Her şeyi bir şey gibi görür. Bir şeyin her şeyle olan münasebetini bilir.
Hem gözü bilir, hem de gözün dayanacağı ışık dalga boylarını bilir. Kandaki alyuvarın demir ihtiyacını da, onunla kanın içerisinde nakledilecek oksijen gazını da, ilmi ve kudretiyle uygun bir biçimde yaratan Allah’tır (cc).
Kâinat, Cenab-ı Hakkın nurunun gölgesinden, isimlerinin tecellisi ve kudretle yarattığı fiillerinin de eserlerinden ibarettir.
Ey yücelerden yüce Rabbimiz (cc), her hadisenin arkasında seni bilmeyi ve senin hoşuna gidecek güzel ve ihlâslı ameller yapmayı lütfeyle.
Hizmetten | Zekeriya Çiçek