Gençlerin Gözünden ve Dilinden Hocaefendi

Batı Avrupa’daki 6 ülkeden üniversiteli gençler, yakın zamanda ruhunun ufkuna yürüyen Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendiyi anmak için bir program hazırladılar.

Hazırladıkları içeriklerle Hocaefendiyi anacak gençlerin programı yarın Youtube’dan canlı yayınlanacak.

Şiir ve duaların okunacağı ‘Gençlerin Gözünden ve Dilinden Hocaefendi’ adlı program Avrupa saati ile 19.00’da başlayacak.

Programı Kum Saati kanalından izleyebilirsiniz.

Gençlerin program sonunda okuyacağı dua ise şöyle:

Amin euzu billahi mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim estağfirullah estağfirullah estağfirullah.

Ey Kerem sahibi Rabbimiz!

Başta ‘Habibim’ dediğin Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem olmak üzere Hz adem’den Efendimiz’e kadar intikal etmiş olan bütün peygamberlerin yüzü suyu hürmetine, başta kitabul Furkan hazreti Kur’an olmak üzere katından indirilmiş mübarek kitaplar ve sahifeler yüzü suyu hürmetine, başta Cebrail, Azrail, Ä°srafil, Mikail Aleyhisselam olmak üzere bütün meleke-i ikramın yüzü suyu hürmetine, başta kabe-i muazzamama , mescid-i Nebevi, mescid-i Aksa olmak üzere katındaki mübarek mekanlar yüzü suyu hürmetine, başta sahabeler tabiin, tebe-i tabiin olmak üzere evliyaların asfiyaların şühedaların ve katındaki mübarek ve Mümtaz kullarının yüzü suyu hürmetine Hocaefendi’ye rahmet et ya Rabbi!
Rabbimiz son elli yıldır üzerine titrediği , altın nesil hülyalarıyla dualar ettiği, gözyaşları ile büyüttüğü, emek verdiği, Ümit verdiği tüm nesiller olarak; elimizi Büyüğümüzün ellerinin altına koyuyor ve senden O’nun için rahmet dileniyoruz şahid ol ya Rab!

Ey yer Gök ve ikisi arasındaki bütün mahlukatın Rabbi! şüphesiz ki Baki olan Sen’sin bizlerse faniyiz, tıpkı üzerinde yaşadığımız dünya gibi faniyiz… Bu dünyada bizleri birçok nimet lütfeden Rabbimize hamd ediyoruz! Bize öyle bir nimet verdin ki biz hayattayken bize önderlik eden, bizimle olan, aynı mekanda olamasak da varlığını her an hissettirip bize Sen’i tanıtan, Sen’i anlatan, Sen’i sevdiren bir Güzele tâbi olduk. Sesini duyduk, satırlarda okuduk , şahid ol ya Rab!

Henüz ilk çocukluk yaşımızdayken bize namazı hatırlatan, devaminda da orucu sevdiren, ilk gençlik yaşımızda peygamber ahlakını, delikanlı yollarımızda gençliğin iffetini ders veren, kemikleşen yaşımızda mefkûremiz uğruna kanat çırpmayı bize öğreten O’dur Şahid ol ya Rab!

Ä°nancın gölgesinde diyerek Rahman’a, Sonsuz Nur diyerek Efendimiz’e sav, Müminin Miracı diyerek namaza, Mukaddes göç diyerek Hicrete, bizi satır satır hazırlayan kulluğumuza şuur katan O’dur Şahid ol ya Rab!

Ä°man-ı billah ile imanın eşiğini getiren, marifetullah iksiriyle ilmin iki kadıyla bize seni bildiren, muhabbetullah ile sevgini kalbimize nakşeden ve likahlullah, zevki Ruhani kapılarını bize işaretleyen O’ydu şahit ol ya Rab!

Fedakarlık nedir bize öğreten. Cami pencereleri, tahta kulübeler, kahvehaneler, kütüphaneler, mescitler, minberler ve mihraplar hepsi şahittir. Ä°zmir şahittir, Edirne şahittir, Anadolu şahittir, dünya şahittir kendisini Allah’a feda etmiş o Güzel Ä°nsan Bizim için de her şeyini Feda etti şahit ol ya Rab!

Kırık mızrabından kulağımıza Rahmân’ı duyurduğu, kırık Testisi’nden Allah’ı anlatan âbu hayatlar sunup inanç kuraklığında susuzluğumuzu giderdiği, Herkulnağmelerle sinemizi genişletip, Bamtelleriyle kalbimizin ritmini buldurduğuna şahid ol ya Rab!

Derdi dünya olanın dünya kadar derdi olacağını, derdi Rahman olanın her iki cihanda Mesut olacağını ; herkesin bir bedeli olup, inanan bir insanın Bedelinin yalnızca Sen’in rızan olacağını da bize O öğretti şahit ol ya Rab!

Bizlerin yolcu, Rahman’ın Hancı, dünyanın bir Han olduğunu, burasının imtihan meydanı ve mükafatın ahirette olduğunu ve dünyadaki sıkıntılara göğüs gerip katlanıp ahiretteki o mükafat için uçmamız gerektiğini de bize O öğretti şahit ol ya Rab!

Sen’in rızan için sevmeyi, Sen’in rızan için olmayı, Sen’in rızan için koşmayı ve koşturmayı Sen’in gaye-i hayalimiz olması gerektiğini bize öğreten de O’ydu şahit ol ya Rab!

Bir bahçıvandı, dokunduğu her insana bir çiçeğe çeviren ve etrafındaki insanlara ahengini kokusunu duyuran, dünyayı şevk verdiği insanlar aracılığıyla bir okul bahçesine çevirip Gül’e sunmak üzere gülizarlar için gözyaşı döken de O’ydu şahit ol ya Rab!
Dil, din, ırk ayırmadan Sen’in tüm kullarına sinemizi ummanlar gibi açmamızın önemini, gönlümüzde herkesin oturabileceği bir yer bulunması gerektiğini,
Bizler renk körüyüz, diyerek bütün insanların Allah katında aynı olduğunu, üstünlüğün takvada olduğunu bu asırda bize öğreten de oydu Şahit ol ya Rab!

Tavzunun Sana yaklaştıran, kibrin senden uzaklaştıran yönlerini, sevgiyi sevip nefretten nefret etmek gerektiğini… Allah’ın arzında savaşın,kinin, nefretin değil sevginin,şefkatin temsilcisi muhabbet fedaileri olmamız gerektiğini de bize O öğretti şahit ol ya Rab!

Saymakla bitiremeyecegimiz nimetlerinden , dünya ve ahiret dengesinden, Celalinden gelen sefadan, Cemalinden gelen vefadan, lutfun da hoş kahrın da hoş deyip cana sefa bilmemiz gerektiğini bize öğreten O’dur Şahid ol ya Rab!

Allah’ım O bize söylediği şekilde yaşadı, yaşamadığı şeyi söylemedi… Tek derdi Sen’din Sana kavuştu… Biz O’ndan razıyız Şahid ol ya Rab!
Ne olur Sen de O’ndan Razı ol ya Rab!

Amin