Deprem Sonrası Hissettiklerimiz

Yazar Fatma Yeşilyurt

Merhabalar Kıymetli Okuyucular, bu hafta devam ettiğim yazı dizisine ara verip, hepimizi derinden sarsan deprem ve etkileri üzerine yazdığım yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Türkiye ve Suriye’de meydana gelen şiddetli bir deprem, binlerce insanın maddi manevi kayıplar yaşamasına sebep oldu. Bu kayıplar her birimizin zihninde ve ruhunda farklı şekilde acı ve ağrılar oluşturdu. Olağanüstü bir duruma karşı zihnimizin ve duygularımızın verdiği bazı tepkilerle yüz yüzeyiz. Deprem bölgesinden binlerce kilometre uzaklarda oturan insanlar da dahi, sanki bizzat kendileri ya da en yakınları bu durumdan etkilenmiş gibi bir kaygı, acı, stres oluştu. Bana bu süreçte başvuran kişilerde, uyuyamayanlar, sürekli yıllar öncesi yaşadığı depremi hatırlayanlar, deprem yerindeki annelerle birlikte kaybolan çocuklar için ve hayatını kaybedenler için ağladıklarını söyleyenler, sosyal medya ve televizyon haberlerini duydukça gözyaşlarına hâkim olamadıklarını bildirenlerin sayısı oldukça fazla.

Deprem sonrası hissettiklerimiz konusunda nasıl bir ayrıştırma yapabiliriz? Öncelikle depremi bizzat yaşayanların durumu ile olanlara dışarıdan bakan ve etkilenenlerin durumunu iki farklı kategoride değerlendirmek istiyorum.

Depremi yaşayan kişiler için şok dönemi devam etmekte ve hala aynı yerde yaşamaya devam ediyorlarsa meydana gelen artçılar her seferinde büyük sarsıntıyı hatırlatmaktadır. Meydana gelen sarsıntılar, insanoğlunun tarih boyu duyduğu, okuduğu doğal afetlerden birisi. Fakat depremi yaşayanlar için bu durumun adı: kaygı, korku, ölümle yüz yüze gelmek, sevdiklerinden ayrılma ihtimali ve bir daha “…”ların olamayacağını gösteren korkunç an yada anlar.

Peki depremi yaşayan insanların öncelikle neye ihtiyacı vardır? Özellikle onların temel ihtiyaçlarını karşılanması gerekmektedir. Bunlar; kalacakları güvenli bir yer, yiyecek ve su, bedenlerinin genel olarak bir yara alıp almadığı kontrol edilmeli ve paylaşmak istediği bir şeyler varsa dinlenilmelidir. Sakinleştikleri andan itibaren kendilerini nasıl hissettikleri, herhangi bir şeye ihtiyaçları olup olmadığı sorulmalıdır. Konuşmak istemeyen, sorularınızı cevapsız bırakan, farklı fiziksel tepkiler (titreme, sallanma, devamlı deprem beklentisi, her sese tepki gösterme vb…) gösteren kişileri bir psikolog ya da psikiyatrist ile  görüştürmeniz onlara yapabileceğiniz en anlamlı yardımlardan biri olacaktır.

 Deprem travması yaşamış insanların karşılaştığı genel ruhsal sorunlar şunlardır:

  • Aşırı hassasiyet ve uyanıklık hissi: Vücudun tehdit algısının en üst seviyede olması halidir. Deprem yaşamış kişiler, daha hızlı alarma geçer ve daha küçük şeylerde bile korku ve kaygı durumuna geçebilirler.
  • Deprem yaşayan insanlarda depresyon ve anksiyete görülme olasılığı oldukça yüksektir. Yaşama karşı isteksizlik, konsantre eksikliği, günlük işlerini devam ettirmek istememe, yüksek seviyede uyku problemleri ve sinirlilik hali deprem sonrası genel depresyon ve anksiyete göstergeleridir. Bu belirtilerin zamanla azalması beklenir. Çok uzun süre devam eden bu tarz etkiler için bir uzman yardımına başvurulmalıdır.
  • Deprem yaşayan insanların zihinlerinde, tekrar eden deprem düşüncesi: Bu durum deprem yaşayan insanların rahatlamasını engeller. Özellikle güvenli bir ortamda olsalar da biraz sonra deprem olabilir düşüncesi zihinlerini devamlı tehdit eder. Bu durumdan kurtulabilmenin en önemli yolu, normal yaşam şartlarına en kısa sürede dönmeleri olacaktır. Düzenli bir iş saati, günlük rutin işlere devam etmek vs.
  • Deprem yaşayan kişilerde oluşan deprem fobisi: deprem yaşayan kişilerde korku ve oluşan fobi; etraflarında oluşabilecek depremleri ve olma olasılıklarını hesaplamaya ve tahmin etmeye sevk eder. Devamlı olarak deprem olma ihtimalini düşünürler. Zihinlerini o konudan uzaklaştıracak şeylerle meşgul etmeleri, bu durumdan uzaklaşmalarına yardımcı olacaktır.
  • TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu): Deprem yaşayan çoğu insanda oluşması normal durumlardandır. Bu kişilerde oluşan TSSB etkileri; korku, sık sık olanları hatırlama, gece görülen kabuslar şeklinde kendini göstermektedir. Deprem yaşayan kişilerin çoğunda bu durum zamanla iyileşirken kalan kısımda etkiler kendini göstermeye devam eder. TSSB etkilerini yaşayan kişilerin bir uzmana başvurmasını tavsiye ediyorum.

Diğer bir başlık ise; depremden ikincil olarak etkilenen insanların durumu ve onlar üzerinde oluşan psikolojik tesirler: Bu tesirlerin neler olduğuna ve nasıl iyileştirebileceğimize gelin bakalım.

1-Kendinize, yaşanan olayların sıra dışı bir olay olduğunu hatırlatın.

2-Herkesin mevcut durum ile ilgili olarak, sizinkilere benzer üzüntü ve stres içeren duygular beslediğini unutmayın lütfen.

3-Hayatı normal seyrinde yaşamaya çalışın, bu durum sizde suçluluk duygusu oluşturabilir fakat zihin, ruh ve beden sağlığınız için bu önemli. Ancak sağlıklı kalarak zor durumdaki insanlara destek olabilirsiniz.

4- Deprem ile ilgili haberleri tekrar tekrar izlemek ve sürekli bu haberlere maruz kalmak travma oluşma riskini yükseltir.

5-Sosyal medya kullanımını biraz azaltmaya çalışın, hatta duruma göre bir süre kullanmamaya gayret edin.

6-Doğru kanallardan haber almaya devam edin ve tamamı ile kendinizi olanlardan soyutlamayın.

web

Ümidim; öncelikle depremde zarar gören insanların yaralarının en kısa zamanda ve en güzel şekilde sarılması. Ölenlere Allah’tan rahmet kalanlara acil şifalar ve yakınlarına sabır diliyorum.

Sağlıklı kalın.

 

web

Diğer Yazılar

Hizmet'e Dair Ne Varsa...

Sitemizde, tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak ve sitemizin trafiği analiz etmek için çerezleri ve benzeri teknolojileri kullanıyoruz. Tamam'a veya sitemizde bulunan herhangi bir içeriğe tıklayarak bu ve benzer çerezlerin/teknolojilerin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Tamam Gizlilik Bildirimi

Privacy & Cookies Policy