Haber Arafe gününün fazileti Mizan15/07/20210468 Görüntüleme Arafe Gününün Fazileti Arafe gününün fazilet, hürmet, ehemmiyet ve kudsiyetini ve bugünde yapılan duaların makbliyetini bildiren pek çok hadis-i Åerif vardır. “Arafe günü vakfe sırasında Cenab-ı Hakk’ın Cehennem’den azad ettiÄi kulların sayısı diÄer günlerde azad ettiklerinden kat kat fazladır. Allah, arafe günü vakfe yapanlarla meleklere karÅı iftihar ederek “Bunlar ne istiyorlar ki bütün iÅlerini bırakıp burada toplandılar?” der. Muslim, Hacc 436; Nesai, Hacc 194; Bir baÅka Hadiste Åöyle buyrulmuÅtur: “Kim arafe günü dilini, kulaÄını ve gözünü haramdan korursa, iki arafe arasındaki küçük günahları baÄıÅlanır.” Suyûtî, Câmiu’s-Sagîr, 3/471. “Günlerin en efdali arafe günüdür⦠Duaların en efdali de arafe günü yapılan duadır…” Muvatta, Hacc 346, Kur’an 32. Yine arafesi cumaya tevafuk eden haccın fazladan kutsiyet kazanıp hacc-ı ekber haline gelmesi gibi, hacc-ı ekberin arafe günleri de diÄer hacların arafe günlerinden daha kutsidir. Nursi, EmirdaÄ L. 2/101-102. Peygamber Efendimiz Arafe günü Arafat’ta bulunmayanların tutacakları oruç hakkında Åöyle buyurmaktadır: “Allah’ın, arafe günü oruç tutan kiÅinin bu oruç sebebiyle, (yaÅadıÄı andan) önceki ve sonraki yıl olmak üzere iki senelik günahlarını baÄıÅlayacaÄını ümit ediyorum.” müjdesini vermiÅlerdir. Hz. AiÅe’nin (r.a.) Arefe günü oruçlu olduÄu için hararetten dolayı üzerine su dökülüyordu. KardeÅi Abdurrahman ona: – “Orucunu boz” dedi. Hz. AiÅe: – “Resulullahın (s.a.v.), ‘Arefe günü oruç tutmak, kendisinden önceki senenin günahlarına keffaret olur.’ dediÄini iÅittiÄim halde iftar mı edeyim?” dedi. (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 458) Efendimiz, bugünün faziletini Åöyle anlatır: “Arefe günü gelince, Yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduÄu kadar insan cehennemden azat olunmaz. Kim Arefe günü gerek dünya ve gerekse âhiret ile ilgili olarak Allah’tan bir Åey isterse, Allah onun dileÄini karÅılar.” Mezkur hadisler incelendiÄinde Åu terkibe ulaÅılır: Arafe günü, Müslümanların maÄfiret bayramıdır; cehennemden kurtuluÅ bayramıdır. Ä°lâhî merhametin galeyana geldiÄi böyle bir zaman diliminde içli yakarıÅlarla, samimî ve nasûhî tevbe istiÄfarlarla Allah’a inâbede bulunulmalıdır. TeÅrik Tekbirleri Nebevî tatbikat üzere arafe günü sabah namazıyla baÅlayıp, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, ister seferî, ister mukim, ister cemaatle, isterse yalnız olarak kılınan beÅ vakit namazın farzlarını müteakip selâm sonrası teÅrîk tekbiri getirmek, hacdakilerle beraber bütün yeryüzündeki müslümanlara vaciptir. Arafe günü Kur’an’da, “eyyâm-ı ma’dûdât / sayılı günler” ifadesinde zımnen geçmektedir:ÙÙاذÙÙÙرÙÙا٠اÙÙÙÙÙ ÙÙ٠أÙÙÙÙا٠٠٠ÙÙعÙدÙÙدÙاتٓO sayılı günlerde (arafe ve kurban bayramı günleri tekbir getirerek) Allah’ı zikredin.” Bakara 2/203. TeÅrîk Tekbiri Åöyledir: “Allahü Ekber. Allahü Ekber. Lâilâhe illallâhü vellâllü ekber. Allahü ekber ve lillâhilhamdâ Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. O’ndan baÅka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Ve bütün hamdler O’na mahsustur.” Namazların farzını müteakip verilen selâmdan sonra unutarak konuÅan veya yerinden ayrılan biri teÅrîk tekbiri söylemez. TeÅrîk günlerinde kazaya kalan bir namaz, teÅrîk günlerinde kaza edilirse teÅrîk tekbiri getirilir; diÄer günlerde ise getirmek gerekmez. Arafe Günü Yapılabilecek Du ave Zikirler Arafe günü, Arafat’taki hacıları taklit maksadıyla halkın herhangi bir mescid ya da yerde toplanması; nasıl ki hacdakilerin teÅrîk tekbirlerine baÅlamasıyla diÄer bütün mü’minler de baÅlıyorlar, onlarla aynı günde bayram edip kurbanlarını kesiyorlar.. öyle de, arafe gününün Åuurunda olarak kalben niyeti halis tutup vakfe saatlerine denk gelen vakitlerde (hatta gün boyu) Åahsen veya cemaaten bunu gelenek hale getirmeksizin topluca tevbe ve istiÄfar edip dua ve niyazlarda bulunmakta bir beis olmadıÄı gibi, aksine “haccın yümün ve bereketinin toplandıÄı bugündesıdk-ı ihlâsla istenildiÄi takdirde Arafat’takilere lutfedilen Ä°lâhî maÄfiret ve nimetlerden nasibdâr olmak kuvvetle muhtemeldir. Ä°hlâs sûresini yüzer defa tekrar ile okumak, mübarek arafe gününde yapılması müstahsen olan bir âdet-i Ä°slâmiyedir. Bazı yörelerde bin ihlâs-ı Åerif okunması gelenek olmuÅtur. BeÅ yüz arafe’de, beÅyüz de ondan önceki günde olmak üzere ikiye taksimle de bu okunabilir. Böyle bir okuyuÅun bereketiyle kalbte bir takım hakikatlerin açıldıÄını ve çoÄu manevî duyguların bundan gıdasını aldıÄını bazı Ä°slâm ulemasının tecrübeleri göstermektedir. Mektubat 340, 343; Åualar, s.299. “Aslında Allah’ın her günü mübarektir. Fakat insanların o mübarek günleri deÄerlendirmesiyle onlar ayrı bir bereket kazanır ve birer altın dilimi haline gelirler.” Fasıldan Fasıla, 3/42 Bayram Günlerinin Faziletleri Rasulullah (sas), bayram namazına giderken ve gelirken yollara dizilenlerin bayramlarını kutlardı. Dihlevî, 2/92.Allah Rasulü, bayram namazları sonunda sadaka ve hediyeler verirdi, vermeye teÅvik eder, bu verilenlerin günahların baÄıÅlanmasına sebep olacaÄını bildirirdi. Müslim, Salâtü’l-Iydeyn 9. Bayram namazlarında mü’minlerin kalpleri kulluk cihetiyle ittihad eder (birleÅir), dilleri bir kelime üzerinde toplanır. “Ramazan ve kurban bayramlarını Lailahe illallah, Allahü Ekber, Sübhanallah ve Elhamdülillah’lar ile süsleyin.” Suyûtî, Câmiu’s-Sagîr, 4/69. buyurulmuÅtur. Ayette de “Allah size hidâyet ettiÄi için, (bayram) tekbirleri getirerek Zât’ını tazim etmenizi ister.” [Bakara, 2/187] buyurulmuÅtur. Dinî bayramların kendine mahsus bir kutsiyeti vardır ve bu kutsiyetin yüzü suyu hürmetine, Müslümanları hayır yolunda sa’y ü gayretlerde bulunmaya teÅvik etmek, gâyet güzel bir Ä°slâm ahlakıdır. Hakikatte en büyük bayram, bir insanın hidâyete erdiÄi gündür; Gülen, age, 3/144. en kutsal bayram hediyesi bir insanın hidâyete ermesidir. Nursi, Tarihçe-i Hayat, s.522.Bu hidâyet ise ister zâtî hidâyet (kafirin müslüman olması), isterse sıfâtî hidâyet (müslümandaki kafir sıfatlarının Ä°slâmlaÅması) olsun farketmez. YaratılıŠgayesi Allah’a kulluk olan insanoÄlunun bayramları da, kulluk Åuurundan hali olamaz, olmamalıdır. Bayramlar, Allah’a yakınlaÅıp Ä°lâhî hoÅnutluÄu kazanmak istikametinde bolca amel-i salihlerde bulunmak için kaçırılmaz fırsatlardır. Nursi, Kastamonu Lâhikası, s.101. Gündüzleri olduÄu kadar geceleri de kıymetlidir. “Kim her iki bayramın [ramazan ve kurban’ın birinci günün] gecesini, sevabını Allah’tan umarak (ibadetle) ihya ederse, kalplerin öldüÄü günde kalbi ölmez.” Bayramın En Ä°yi Åekilde DÄerlendirilmesi Bayramları, varlık gayesi ve dava mefkuresi doÄrultusunda yaÅamak, hac yapıyor gibi kazanca vesile olur ki meselâ: “Kurban bayramında ihtiyaç sahiplerine /talebeye himmet elini uzatmak için maddî-manevî gayretten geri kalmayan mü’minler, o anda Arafat’ta ve Müzdelife’de olan kimselerin sevabına denk, belki de daha çok sevab kazanmıŠolabilirler. Zira hactakilerin himmeti Åahsî, burada bulunanlarınki ise içtimaî; orada Åahsî füyuzatın artırılması, burada ise bir milletin yeniden ihyâsı sözkonusudur.” F. Fasıla, 2/147, Ä°nsanın hayatındaki bütün kareler, yaratılıŠgayesi olan kulluk vazifesinden manzaralar ile doldurulmalıdır. Günler ve saatler, hep ibadet endeksli ayarlanmalı, tasnif edilmeli. Bu meyanda bilhassa dinî kitaplar okumaya özel vakitler ayrılmalı; ve bunun için bayram günleri bile birer fırsat bilinmelidir. Gülen, age, 2/147-148. Bu Günleri BaÅka Hangi Ibadetlerle DeÄerlendirmeliyiz? Hacca gitme imkanı bulamadıÄından dolayı gönlü hicranla dolu olan ve her sene Kaâbe yollarına düÅenleri gözyaÅlarıyla uÄurlayan insanlar da niyetlerindeki samimiyet ve mülahazalarındaki saffet sayesinde çok büyük lütuflara mazhar olabilirler. Bugün, sadece kendi hesabına deÄil ümmet-i Muhammed için de hac yapacak, o kutsal mekanları âÃmmet ümmetâ iniltileriyle daha bir ısıtacak gönüllere ihtiyaç vardır. O mukaddes topraklar, âAllahümme feracen ve mehracen liümmeti Muhammedinâ deyip aÄlayacak, etrafındakilere de insanlık için gözyaÅı dökme iÅtiyakı mayalayacak sinelere muhtaçtır. Hacca gidemeyenler de aynı mülahazalarla bu kutlu zaman dilimini bütün insanlık hesabına deÄerlendirmelidirler⦠Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri de, Zilhicceânin ilk on günüyle ilgili hadislerden hareketle bu günlerin fazileti hakkında Åöyle demektedir: âBu on gece, Kurâan-ı AzimüÅÅanâın âVeâl-fecri veleyâlin aÅrinâ (Fecr: 1) kasemi ile, onlara verdiÄi ehemmiyete binaen o geceler Leyle-i Kadir ve Beraat ve Miârac nevâinde büyük kıymetleri var. Ãünkü: Hac sırrıyla bütün âlem-i Ä°slâm namına her taraftan gelen binler hacıların bütün kâinatla alâkadarane bir tarzdaki makbul hasenatlarına ve ümmet-i Muhammed (s.a.v.) hakkında ettikleri dualarına, o gecelerde amâl-i sâliha ile meÅgul olan müâminler hissedâr oluyorlar.â Bu mülahazalar çerçevesinde, bu yıl Hacc gibi umumi ve çok faziletli bu ibadet yapılamıyor. Ancak bu fiili durum O Kutsal Makamların ve mübarek zaman dilimlerinin kutsiyetine bir helal getirmiyor. O nedenle zaruretlerde göz önünde bulundurularak teknolojini imkanlarından da istifade ederek, Arefe günü Arafatâta olabilecek 3- 5 inanmıŠ(kaç kiÅiye kadar müsaade ediyorlarsa gerekirse önceden özel izinde alınarak) gönülle bu nedereti umumi bir dua seferberliÄine dönüÅtürme imkânı olabilir. Canlı olarak katılabileceÄimiz bir program üzerinden ortak dua yapabiliriz. Arafatâta yapılan dualara iÅtirak edebiliriz. Ä°Åte kendimizi hayalen hacda hissetmek, onları izleyerek kendimizi onların içinde saymak yoluyla manevî bir hâl kazanabiliriz. Ä°nÅallah dua ve ibadetlerimizin hacıların yaptıkları ubudiyete dâhil olmasını ümit ederek ibadet edelimâ¦